İNSANLARIMIZI mutlu edebilmek, güzel haberleri yazmak durur iken, toplumu derinden yaralayan haberleri yazmak o kadar güç ki; sormayın gitsin.
Bugün kaleme alacağım 10 askerimizin şehit edilmesi haberi gibi. Önceki gün Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesinde ki resmi kurumlara ateş açan PKK’lılar 10 askerimizi şehit etmişlerdi.
Yaşanan bu olay aslında çok vahim bir olay. Çünkü PKK’lılar bir karakolu falan değil, bir ilçeyi basıyor ve 10 askerimizi şehit ettikten sonra sırra kadem basıyor.
Yaşanan bu olay çok acı, acı olduğu kadar da düşündürücü bir olay… Peki bu noktaya nasıl gelindi? O’na çok iyi bakmak gerekiyor.
Tam 10 yıldır TBMM’de ezici bir çoğunlukla Türkiye Cumhuriyeti’ni yönettiğini sanan Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptıklarına şöyle bir bakalım.
İki oğlundan birine çürük raporu alarak vatan görevinden sıyrılmasını sağlayan Recep Tayyip Erdoğan, diğer oğluna da sadece 21 gün askerlik yaptırdı. Daha sonra “Kürt Açılımı” diyerek PKK’nın coşmasına imkan tanıyan bay Erdoğan, Habur sınır kapısından giriş yapan PKK’lıların ayağına çadır mahkemeler götürerek vatan sever insanların yüreklerini ateşe verdi.
Yaşanan olumsuzluklar bunlarla da sınırlı kalmadı. Bu kez Abdullah Öcalan’ın hapsi gündeme taşındı. Bu konuyla ilgili olarak herkes bir şeyler söyledi ama, hiçbir yetkili çıkıp da “Recep Tayyip Erdoğan, sen ne yapmak istiyorsun” demedi.
Yaşanan bu süreç bir ölçüde PKK’lılara güç verdi. Elbette Ergenekon adı altında görülen davalarda yüzlerce rütbelinin ceza evlerine hapsedilmesi PKK’lıları daha da şımarttı.
Daha önceleri karakolları basarak askerlerimizi öldüren PKK’lılar, şimdi ise belli kentleri ele geçirebilmek için çabalıyor. Örneğin Şemdinli gibi. Örneğin Beytüşşebap gibi.
Peki bu ülkeyi yönettiklerini sanan ünlü Türk büyüklerimiz (!) ne yapıyorlar? Bİr de ona bakalım…
PKK’nın her saldırısından sonra bazı şehit cenazelerine katılan devlet adamlarımız kırık plak gibi söylenip duruyorlar ve diyorlar ki:
“PKK ile mücadelemiz arzu ettiğimiz noktada sürmektedir.”, Şehitlerimizin kanı, yerde kalmayacak.”
Türkiye’yi yönettiklerini sananların söylemlerine inanan var mı bilmiyorum! Bildiğim doğru odur ki; kişi, kendisine verilen görevi yapamıyor ise o görevi bırakıp gitmesidir. Yapamıyorsan bir kenara çekilmesini bileceksin. Çekilmekte erdemliliktir. Ölen o güzel insanlarımıza yazıktır. Hem de çok yazıktır. Ölen o insanlarımızı birer karanfil gibi büyütüp vatan görevine gönderen anne ve babalara da çok yazıktır; günahtır.
Kaldı ki, Başbakanlık koltuğunda oturan Recep Tayyip Erdoğan’ın neyin günah olup neyin günah olmayacağını çok iyi bilmesi gerekiyor.
Din üzerinden siyaset yapmanın ne olduğunu da Tayyip Erdoğan çok iyi bilir.
Hatay’daki (sözüm ona) mültecilere o kadar hassas davranan bu ülkenin Başbakanı’nı, biraz da terör olaylarına karşı duyarlı olmaya davet ediyorum.
Ölen askerlerimize Allah’tan rahmet, yaralı askerlerimize acil şifalar, ailelere ve duyarlı halkımıza başsağlığı diliyorum.