Irak’ın ikinci kez işgali öncesinde, Irak’a geçmek bahanesiyle Türkiye topraklarına yerleşmek isteyen ABD’nin, bu hayali gerçekleşmemişti. 1. tezkerenin Mecliste reddedilmesi sonucunda ABD’nin bu planı suya düşmüş, Türkiye tarafından adeta suya götürülüp susuz getirilmişti. ABD bunu hiçbir zaman unutmadı ve bu amacından asla vazgeçmedi.
ABD bu kez amacına ulaştı. Hem Suriye’yi hem de Türkiye’yi parçalamak için, Suriye sınırımıza “SURİYELİ MÜLTECİLER” görüntüsü altında yerleşti. Türkiye topraklarında CIA başkanının yönetiminde kurulan bir karargah, İncirlik Üssü’de harekatı sevk ve idare eden bir merkez ve bir çok yerde eğitim kampları bulunuyor. Bir anlamda Suriye’den önce Türkiye sinsi bir şekilde işgal edilmiş oldu.
İlk Körfez Savaşı’ndan sonra Irak’ın kuzeyinde uçuşa yasak bölge oluşturulmuş, daha sonra da bu bölgede Kukla Barzanistan devleti kurulmuştu.
Bu bölgenin bir benzeri bu kez Suriye topraklarında oluşturulmaya çalışılıyor. Bu amaçla Türkiye topraklarına yerleştirilen paralı askerler, çok rahat bir şekilde Suriye’ye çatışmaya gidip geliyorlar. Türk yetkililerden hiç kimse bunlara dokunamıyor, karışamıyor. Çünkü ne yaparlarsa yapsınlar AKP hükümeti tarafından korunuyorlar. Bunun gittikçe artacağı ve Türkiye’nin başına çok daha büyük belalar açacağı kesin.
Suriye’de olayların başlamasından çok önce planlar yapılmıştı ve Türkiye topraklarına bolca “MÜLTECİ KAMPI”(!) kurulmuştu. Bazı “KAMPLAR”(!) var ki buraların yakınına bile hiç kimse yaklaştırılmıyor bile. Bu kampların güvenliğini ise ne yazık ki Mehmetçik sağlıyor. Yani ileride silahlarını kesinlikle Türkiye’ye çevirecek olan düşman paralı askerleri; Mehmetçik tarafından korunuyor. Bir anlamda Türkiye’yi işgal, Mehmetçiği de şehit edecek düşmanı! Mehmetçik tarafından korunuyor. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir ahmaklık, böyle bir tuzak, böyle bir işgal şekli hiç görülmemiştir. Koynunda yılan beslemenin ötesinde vatanımızda düşman besliyoruz. ABD’nin Türkiye topraklarına yerleşmesinin yanı sıra, İran, Rusya, Çin gibi ülkeleri de karşımıza aldılar. Füze kalkanı sistemi kurarak, Türkiye’yi hedef haline getirdiler
Rusya Jeopolitik Sorunlar Akademisi Başkanı Orgeneral Leonid İvaşov, Suriye’ye saldırının nasıl tasarlandığını şöyle anlatıyor:
“İlk olarak, Türkiye topraklarında ABD Dışişleri Bakanlığı yönetiminde bir karargah toplantısı yapıldı. Sonra, çeteler oluşturuldu ve silah dağıtıldı. İlk eğitim kampı kuruldu. Aynı yerde bugün üç tane var. Bunlar paralı askerler.
İlk olarak Suriye-Türkiye sınırını deldiler ve terör yarattılar. Ve bundan sonra Suriye içinde başka çeteler de oluşmaya başladı. Hatta Katar’dan özel kuvvetler geldi. Sonra sadece para için değil, manevi ve dini gerekçelerle de Vahhabiler, Selefiler gibi gruplar içinden paralı askerler toplamaya başladılar. ABD ve Fransız büyükelçileri ve askeri ataşeleri, Suriye Dışişleri Bakanlığı’na hiçbir haber vermeden hemen Humus’a gittiler. Orada siyasi çözüm için çalışmak yerine halkı savaşa çağırmaya başladılar.
Bundan sonra bölgeye büyük para aktarmaya başladılar. Şu an bölgeye su gibi para akıyor. Suudi Arabistan’da bir Cuma namazında toplanan para 150 milyon dolar. Bu paralar silah satın alma vb. işlemlere harcanıyor.
Bu nasıl bir güruhtur? Bu çapulcuları tarif etmek için küçük bir örnek vereyim: Şam’da savaşılan bir yerleşim vardı. Hükümet askerleri isyancıları çevirmişti. İsyancılar ne yaptı biliyor musunuz? Ölen kendi taraftarlarının cesetlerini yakmaya başladılar. Hatta Afrikalı ve Avrupalı “Suriye Özgürlük Savaşçılarını” vurmaya başladılar ve sonra yaktılar. Evet, yanlış duymadınız, müttefiklerini vurdular ve yaktılar.Suriye televizyonu, Afrika ve Avrupa’dan gelen paralı askerler olduğunu göstermesin diye.” (Aydınlık, 24-8-2012).
18 aydır süren bu vahşete rağmen, Suriye Hükümetini teslim alamadılar, Suriye milletini bölemediler. ABD’yi ve Tayyip Erdoğan’ı da çileden çıkaran işte bu başarısızlıktır. Buna rağmen ABD bu amacından asla vazgeçmiyor ve bölgede en fazla AKP hükümetine güveniyor. Bu amaçla hemen her gün bir ABD yetkilisi Türkiye’ye geliyor, çeşitli planlar yapılıyor, kararlar alınıyor, ortak operasyonel ekipler kuruyor, istihbarat paylaşımı daha üst seviyeye çıkarılıyor ve Türkiye topraklarının daha büyük bir bölümü TAMPON BÖLGE oluşturularak, ABD çıkarları için kullanıma ayrılıyor. Bir anlamda 1. tezkere ile engellenen ABD’nin Türkiye’ye yerleşmesi olayı, bu şekilde ve sessiz sedasız başarılmış oluyor. İddia ediyorum Türkiye’yi bu plana “evet” dedirtmek için El Kaide militanlarına Gaziantep bombalatılıyor.
Amerika, parmağıyla girdiği yere tüm gövdesiyle oturur ve ancak silah zoruyla kaldırılıp atılır.
Tarihin tekerrür ettiğinden hep söz edilir; bu bölgede de tarihin yeniden tekerrür ettiğini görüyoruz. Dün İngilizler ve Fransızlardı, bugün ise ABD ve İsrail! Dünün Antep, Urfa ve Maraş’ına ek olarak bugünde Kilis, Hatay, Adana ve hatta Mersin halkına iş düşüyor. Üstelik işler şimdi çok daha da kolay! Hem ABD yeniliyor, hem de Akdeniz çok yakın!
Önce AKP’den, ardından da ABD’den kurtulmanın tam zamanıdır.
Geç kalmak daha fazla kan, can ve mal kaybına sebep olur..