Çöken ABD emperyalizminin kendini yeniden kurtarabilmesi için Ortadoğu’nun ve Asya’nın zenginliklerini ele geçirmesi gerekiyor. Bunun için de İsrail’den çok daha büyük ve güçlü bir stratejik ortağa, ikinci olarak da kendisine karşı direnecek güçleri, parçalayarak direnemez hale getirmesi kendisi açısından olmazsa olmaz görüyor.
BOP projesi işte bu amaç için hazırlandı ve uygulanıyor. Ama bu uygulamanın ABD için çok pahalı, çok riskli, çok zayiatlı ve başarı ihtimalinin çok az olduğunu Irak işgali sırasında yaşayarak öğrendi: Kendi ordusu yerine Gladyo ordusu oluşturmak, kendi milletini savaşta kırdırmak yerine başka ülkelerden devşirdiği paralı, bölücü, şeriatçı ve piyonlarını kullanmak. Yani bir anlamda böceği böceğe yedirmek, iti ite kırdırmak, çayın taşı ile çayın kuşunu vurmak gibi MÜSLÜMANI “MÜSLÜMAN” GEÇİNEN HAİNLERE
KIRDIRMAKTIR. ABD bunları eğitiyor ve istediği yere saldırtıyor.
Mafyalaşmış ABD emperyalizmi, kendi çıkarı için savaşacak askerleri başka ülkelerden bulduğu gibi bu savaşta harcanacak paraları da yine Katar, Suudi Arabistan, Kuveyt ve Türkiye gibi ülkelerin sırtına yüklüyor.
ABD’nin Suriye ‘ye karşı açtığı savaşta bu yeni gladyo ordusunu kullandığı açıkça görülüyor. Suriye halkına karşı savaşanlara, bir de bunlara destek veren ülkelere bir bakın!
Suriye halkına saldıranların Suriyeli muhaliflerden çok işbirlikçi hainler olduğunun bu gruplara destek veren ülkelerden ve yapılan yardımlardan da belli oluyor. ABD emperyalizmi ile özdeşleşmiş CIA, MOSSAD, El Kaide, Müslüman Kardeşler, Black Wather, PKK’nin yan kolu, yandaş medya, Fransa gibi bölücü, gerici, özel örgüt ve paralı mafya örgütleri… Arkalarındaki devletler ise ABD başta olmak üzere, Fransa, Suudi Arabistan, İsrail, Katar ve AKP!...
Suriye’ye saldıranların Adana’daki bir üsten sevk ve idare edildiği ve bu üssün başında da ABD Adana Başkonsolosu var.
“Suriye’nin özgürlüğü için savaştıklarını” söyleyen Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ve Suriye Ulusal Konseyi (SUK) kendilerine destek veren ülkelerden daha çok para ve daha güçlü silahlar, daha gelişmiş istihbarat aletleri istiyorlar.
Yine iç ve dış basına yansıdığı kadarıyla 5.000 tane Suriye muhalif, İncirlik Üssü’nde eğitilmiş. Yine İncirlik Üssü’nden Suriye’deki muhaliflere 500 mühimmat gönderilmiş. Yandaş medyanın Türk milletin kandırmak için kullandığı ve kadın çocuk 108 kişinin katledilmesi olayını El Kaide’nin yaptığını Alman istihbaratı açıkladı.
CHP Hatay Milletvekili Refik Eryılmaz, Hatay’da kontrolün CIA ve MOSSAD’da olduğunu söylüyor.
Irak’ta bir çok cinayet olayının sorumlusu olan ABD’nin Balck Wather özel birlikler Suriye’de de savaşa katılıyor.
Türk Ordusunun Irak’ın kuzeyine operasyon yapması için asla izin vermeyen ABD, Suriye’ye girmesi için tertip üstüne tertip hazırlıyor.
ABD, AB, Suudi Arabistan, Katar, iktidar, yandaş medya… Koro halinde “Esad’ın orduları Suriye halkını bombalıyor, katlediyor, vahşice öldürüyor” vs. diyor. Ama Suriye halkından; Mısır, Tunus ve Yemen halkının yaptığı büyük halk eylemlerinin benzerinin hiçbiri olmadığı gibi, Suriye halkı Beşar Esad’a tam destek verdiği çok net olarak biliniyor.
Her bağımsızlık savaşı aynı zamanda bir iç savaştır. Kurtuluş Savaşı öncesi Türkiye’de yaşanan iç ayaklanmaların daha geliştirilmiş bir benzeri bugün Suriye’de yaşanıyor. Bu ülkeyi parçalamak ve düşmana teslim etmek isteyen hainlerin asker, silah ve para gücü ABD organizasyonuyla sağlanıyor. Türkiye’deki hainlerin arkasında İngiliz emperyalizmi vardı, silah ve paralar da bu ülkeden sağlanmıştı. Suriye’deki savaşın “özgürlük ve demokrasi için” yapıldığına inananlar, eşekten daha cahildirler.
İktidarın Suriye’nin bölünme savaşına var gücüyle destek vermesi; başta mafya-tarikat-gladyo iktidarının bulunmasındandır. Mafyalaşmış ABD emperyalizminin bölge temsilcisi İsrail, Türkiye acentesi ise AKP’dir
ABD’nin eski dışişleri bakanlarından Hanry Kissinger, “Bizler Amerika olarak neden güçlüyüz, biliyor musunuz? Bizler Amerika olarak aramızdaki, vatan hainlerini çabuk öldürürüz. Dünyanın diğer bir çok ülkesindeki vatan hainlerini ise kahramana dönüştürerek, ülkelerinde önemli yerlere getiririz.” diyor. Bunu bazı ülkelerde seçimle, bazı ülkelerde darbe ile, bazı ülkelerde ise savaş çıkararak yapıyorlar.