Söyleşide; Yavuz Donat, Oral Çalışlar ve İpek Çalışlar anılarından söz etti. Oral Çalışlar ayrıca, söyleşideki dev ekrana çocukluğuna ve gençliğine ait anılarının yer aldığı fotoğrafları yansıttı. Anılarını ve fotoğraflarını, söyleşiye katılan vatandaşlarla paylaştı.
Başkan Seçer: “Kurumlar arasında yardımlaşma olmayınca, işlerin yürüme şansı yok”
Söyleşi sonrası yaptığı değerlendirmede, katılımcıların festivalle ilgili değerlendirmelerinin kendisini mutlu ettiğini ifade eden Başkan Seçer, “1. Uluslararası Tarsus Festivali ile ilgili ve buradaki teneffüs ettiğiniz, yaşadığınız hissiyatla ilgili anlatımlarınız bir kere bana moral verdi, motivasyon sağladı. Festivalle ilgili yaptığınız değerlendirmelerin de gerçeği yansıttığını biliyorum” dedi.
Çocukluk anılarını Tarsus’ta yaşamış birisi olarak, söyleşide yıllar öncesine gittiğini ifade eden Başkan Seçer, Tarsus’un inanç turizminde önemli bir yere sahip olan Eshab-ı Kehf ile ilgili çok muazzam bir projeleri olduğunu, fakat bunu gerçekleştirmek için tahsisin kendilerine verilmesi gerektiğini kaydetti. Başkan Seçer, “Yer Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün. Bir bölüm yetki de Tarsus Belediyesi’nde. Ben şu teklifte bulundum; buranın bütün yetkisini Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak biz üstlenelim. Vakıflar Bölge Müdürlüğü bize tahsis etsin. Başka hiçbir kurumun tasarrufu olmasın. Orada eski bir cami var, onu muhafaza edelim. Zaten proje de hazır. Fakat, kurumlar arasında yardımlaşma olmayınca, işlerin yürüme şansı yok” diye konuştu.
Oral Çalışlar: “Uyuyan bir kent olan Tarsus’un uyanması gerekiyordu”
Söyleşide yaptığı konuşmada, bu festivalle birlikte Tarsus’un yeni bir şeyler kazandığını, canlı bir Tarsus yaşamaya başladıklarını ve bunun bir başlangıç olduğunu vurgulayan gazeteci ve yazar Oral Çalışlar, “Ben ilk kültürümü, ilk bilgilerimi, ilk değişik dünya görüşümü burada edindim. Burada edindiğim şeyler de, daha sonraki hayatımda önemli bir rol oynadı. Tarsus uzunca bir süredir sanki uyuyan bir kent durumundaydı. Bu uyuyan devin uyanması gerekiyordu. Çünkü Tarsus’un arka planında, gerçekten çok önemli bir tarihsel birikim var” dedi.
Başkan Seçer’in daha büyük başarılar kazanmasını arzu ettiğini, çünkü O’nun başarısının hepimizin başarısı olacağının altını çizen Çalışlar, “Vahap Bey’i kişisel olarak elbette seviyoruz, fakat yaptıklarını daha çok seviyoruz” ifadelerini kullandı.
Yavuz Donat: “Tarsus’ta bugüne kadar böyle bir etkinliğin olmaması zaten büyük bir eksiklikti”
Söyleşinin bir diğer konuğu olan gazeteci Yavuz Donat, düzenlenen festivalin önemine ve etkisine değinerek, “Vahap Başkanım önce sizi tebrik ederim böyle bir organizasyonu yaptığınız, başardığınız ve yürüttüğünüz için. Yörük göçü giderek düzelir. Gelecek sene daha iyisi olacaktır. 5 sene sonrası çok daha iyi olacaktır. Tarsus gibi bir şehirde bugüne kadar böyle bir etkinliğin olmaması, böyle bir festivalin olmaması zaten büyük bir eksiklikti” dedi.
Yıkmanın kolay yapmanın zor olduğu bir düzende yöneticilik yapmanın zorluğuna dikkat çeken Donat, “Bu bölge birçok bakımdan Florida’ya benzer. Eskiden bataklık olan Florida’da, bugün bir dünya cenneti yarattılar. Bizim ise dünya cenneti olan Çukurova’ya sahip çıkabildiğimizi söyleyebilmek fevkalade güç. O bakımdan Allah yardımcınız olsun. Başladığınız işleri, sizden sonra geleceklerin de ‘devlette devamlılık esastır’ düşüncesiyle devam ettirmesini dilerim” ifadelerini kullandı.
İpek Çalışlar: Tarsus’u daha önce hiç böyle canlı görmemiştim”
Gazeteci ve Yazar İpek Çalışlar ise, Tarsus’a daha önceleri de geldiğini, fakat bu gelişinde bir hareketlik ve canlılık gözlemlediğini, ayrıca değişimi fark ettiğini ifade ederek, “2 gündür bambaşka bir Tarsus görüyorum. ‘Buraya bir şey olmuş ama sebep ne bunu öğrenelim’ dedim. Sonunda buradaki arkadaşlara soruyorum, onlar da, ‘Festival’in yarattığı etki’ diyorlar. Dün yemek yediğimiz çarşının içinde birbiriyle sohbet eden, birlikte yemek yiyen, eğlenen, oradan buraya koşuşturan bir Tarsus hiç görmemiştim. Ne diyeyim inşallah böyle devam eder diyorum. Sağ olun var olun” dedi.
