Tarsus İdmanyurdu’nun bu dönem çok başarılı olamayacağını bilmek için futbol profesörü falan da olmaya gerek yok.
Ekonomik sıkıntılardan kaynaklanan sezon öncesi olumsuzluklara bir de oluşturulan yönetimin yetersizliği eklenince bazı gerçekleri görebilmek daha kolay oluverdi. Camiada yaşanan tüm olumsuzluklara bir de bazı futbolcuların sorumsuzca davranışı eklenince takım birden bire kötü sonuçlar alıverdi. Teknik heyetin iyi niyetli olması alınması muhtemel daha kötü sonuçlara set çekiyor sanırım.
Dedim ya bazı futbolcuların kendilerini bulunmaz Hint kumaşı olarak görmesi başarısızlıkta başrol oynamaktadır. Adam öyle rahat ki maç boyunca üç depar atıyor hepsi o kadar. Birde istediği zaman sakatlanabiliyor! Bu nasıl bir mantıktır anlaşılır gibi değil.
Kastettiğim futbolcu veya futbolcuların kim olduğunu bulup-çıkartmak hiç de zor değil.
Tarsus İdmanyurdu’nda yönetim ise ayrı bir alem! Aradan aylar geçmesine rağmen hala bocalayıp duruyor. Neyse bu konuyu sonraya bırakalım. Sadece şunu söyleyeyim ki; huzurun ve dürüstlüğün olmadığı yerde başarıyı yakalamak pek mümkün olmuyor.
* * *
Kastettiğim futbolcunun daha iyi anlaşılması adına tam da bu noktada Tarsus’un eski kaymakamlarından birinin anlattığı fıkrayı yazmadan geçemeyeceğim.
Fıkra aynen şöyle:
Şanlıurfa Ceylanpınar üretim çiftliğinde damızlık koçların yaşlanmış olması sebebiyle üretim düşer. Bunun üzerine çevreye yani köy, kasaba ve ilçelere haber gönderilerek elinde damızlık olan besicilerin Ceylanpınar üretim merkezine müracaat etmeleri istenir. Değerinin üzerinde bir fiyatla satın alınarak üretim merkezine konan koç, aradan birgün, iki gün, üç gün geçmesine rağmen yer, içer ve yatar. Çiftlik yetkilileri koç’a ‘Biz, seni üretim artsın diye satın alıp buraya getirdik. Sen ise yiyip, içip, yatıyorsun’ derler… Bunun üzerine koç, ‘ Ben artık devlet memuru oldum, bana dokunmayın” cevabını verir!
Tarsus İdmanyurdu’nda öyle topçular var ki demeyin gitsin. Adam maç boyunca 2-3 depar attığında her şeyin bittiğini sanıyor. Eğer ki bir futbol takımı gerçekten maç kazanmak istiyorsa o takımın oyuncuları canla-başla çalışıp galibiyet için mücadele etmek zorundadır.
Genel olarak futbol maçlarında koşan, terleyen ve kazanmak azminde olan takımlar galip gelir.
2019-2020 futbol mevsiminin 11. haftasındayız. Oynanan maçlarda bazı gerçekler görüldü. Tarsus İdmanyurdu sahip olduğu kadro açısından fena değil. takımın tek eksiği forvet hattı olabilir. Ancak buna rağmen bu kadro ile daha başarılı sonuçlar almak çok mümkün. Yeter ki takımın kondisyon eksiği giderilsin. Burada görev teknik sorumlulara düşüyor. Biraz gayret, biraz ciddiyet, birazda özveri işlerin rayına oturmasına yetecek, Tarsus İdmanyurdu’da arzu edilen sonuçları alacaktır. Görülen tablo öyle söylüyor. Dedim ya takımın kumaşı iyi.
Yapılan iş her ne olursa olsun başarı ciddiyetten geçer. Tarsus İdmanyurdu forması öyle sıradan bir forma değildir.
“TİY formasına kavuştum. Gerisi her ne olursa olsun” mantığıyla davranılırsa başarı hayal olur. Her iş gibi futbolda ciddiyet ister, özveri ister, inanç ister.,
Uyarmak benim görevimdir.
TiY futbolcularının ikinci bir işleri var mı? Onu bilemiyorum!.
