GEZİ Parkı direnişinin 2. yıl dönümü dolayısıyla Tarsus’ta eylem düzenlendi. Yarenlik Alanı’nda gerçekleştirilen eyleme CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı, İlçe Başkanı Ali İlk, Eğitim-Sen Tarsus Şube Başkanı Yasemin Yücel, PSAKD Başkanı Cuma Erçe, diğer parti, sendika, denek ve STK temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.
Sloganların atıldığı eylemde Merve İleri ve arkadaşları tiyatro gösterimi ile Gezi direnişinde yaşamını yitirenleri anarken, burada katılımcılar adına Kamber Geçer, şu açıklamayı yaptı:
“Türkiye tarihinin en büyük halk hareketlerinden birisi olarak siyasal mücadele tarihindeki yerini alan Gezi Direnişinin üzerinden 2 yıl geçti. Gezi direnişinde binlerce insan yaralandı, binlercesi mahkemelerde hapis cezalarıyla yargılandı, yargılanıyor. Gezi süresince orantısız polis gücü kullanımı ve sokaklardaki şiddet içermeyen gösterilerin sistematik bir şekilde engellenmesi. Kalabalığı dağıtmak için kullanılması gereken göz yaşartıcı bomba kapsülleri, sistematik olarak göstericilere karşı öldürücü silah olarak kullanılması ve bunun sonucu olarak da, direniş boyunca Berkin’imizde dâhil olmak üzere 11 kişi hayatını kaybetmiş bulunuyor. Cumhuriyet tarihi boyunca görülmemiş ölçüde bir kitleyi seferber eden Gezi`nin yarattığı ve yaşattığı değerler uğruna yaşamını yitiren, Gezi ile sembolleşen gençlerimizi bir kez daha saygıyla anıyoruz.
Türkiye demokrasi mücadelesi tarihinde benzeri görülmemiş kitlesellik ve genişlikteki (79 ilde en az 5 milyon insanın katıldığı) bu direnişin önemi, aradan geçen iki yıl içinde sürekli hatırlanmış ve hafızalarımızdaki tazeliğini korumuştur. İki yıldır toplumsal, ekonomik, sosyal, siyasal tüm olay ve olgular artık Gezi Direnişi ile bir biçimde ilişkilendirilmekte, geçtiğimiz yıllar içinde aşınan pek çok değerin, kardeşliğin, barışın ve dayanışma ruhunun yeniden ve yeniden üretilmesine vesile olmaktadır.
Gezi Direnişi`ni yaşanıp biten bir olay olmaktan çıkarıp bugüne ve geleceğe etki eden canlı bir süreç hâline getiren temel neden, Türkiye`de yaşayan ve iktidarın baskıcı, otoriter uygulamalarından rahatsız olan her kesimin alanlara çıkarak tepkisini göstermiş olmasıdır.
Türkiye`de yıllardır İşçilerin, memurların, Kürtlerin, Alevilerin, kadınların, gençlerin, toplumun tüm ezilen ve dışlanan kesimlerinin taleplerinin görmezden gelinmesine ya da yok sayılmasına karşı savunulan talepler, günümüzde de geçerliliğini korumaktadır.
Bugüne kadar attığı her adımda, sadece kendisi gibi düşünenler için demokrasi ve özgürlük talep eden, aykırı olan her sesi susturmak isteyen, demokratik talepleri baskı ve şiddet araçları ile bastırmaya çalışan siyasi iktidarın kendine demokrat ve sahte özgürlükçü yüzü, bugün daha net görülmektedir. Gezi Direnişi sürecinde kullanılan ayrımcı ve kutuplaştırıcı ifadeler ve nefret söylemi, başta Cumhurbaşkanı olmak üzere, siyasi iktidar temsilcileri tarafından 7 Haziran seçimleri sürecinde de devreye sokulmuştur.
Gezi Parkı`nda başlayan direniş kıvılcımı, tüm Türkiye halklarının en temel haklarını ve çıkarlarını yok sayan baskıcı ve otoriter yönetim tarzına, iktidarın bitmek bilmez saldırılarına ve AKP iktidarının demokratik tepkiler karşısında sürdürdüğü ayrımcı ve saldırgan tutumuna karşı güçlü ve tarihi bir yanıt olmuştur. Gezi Direnişi`nin biriktirdikleri ve mücadelemize kattığı değerlerin yaşam bulması açısından daha çok dayanışma, daha çok birliktelik önem kazanmıştır.
Gezi Direnişi`nin 2. yılını geride bıraktığımız bugünlerde, meydanlarda korku duvarını aşarak birbiriyle dayanışma içinde direnmenin ve kazanmanın tadına varmış olan, bu uğurda evlatlarını yitiren Türkiye halklarının demokrasi, barış ve kardeşlik taleplerindeki ısrarı ve mücadelesi kuşkusuz kararlılıkla sürecektir.
Başta geziyi ilmek ilmek örenler olmak üzere , toplumun tüm ezilen ve yok sayılan kesimleri Gezi Direnişi`nin açtığı yolda birlikte mücadelesini sürdürecek, mücadelenin olduğu her yerde Gezi`den bir iz, kendisinden bir parça mutlaka olacaktır.
Gezi Direnişi, 1980 sonrasında örülen ve AKP iktidarı döneminde dikenli tellerle çevrilen o büyük duvarı yıkmış, "Bu daha başlangıç, mücadeleye devam!" diyerek bizlere yürünmesi gereken yolu göstermiştir. Bu nedenle bizler Gezi Direnişi`ni bir kez daha selamlıyor, "BU DAHA BAŞLANGIÇ, MÜCADELEYE DEVAM!" diyoruz.”