SURİYE sınırında yaşanan son gelişmeler Türkiye ile gerilimi en üst noktaya taşırken, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Mersin Milletvekili Vahap Seçer Türkiye’den kaçak sınır geçişlerini ve El Kaide ve onunla bağlantılı El Nusra örgütüne yönelik iddiaları TBMM gündemine taşıdı. Seçer, AKP iktidarının basiretsiz dış politikası nedeniyle Suriye ile ilişkilerin bozulduğunu belirtirken, sınırın sıfır noktasında çatışmaların yoğunlaştığına dikkat çekti. Çatışmaların mal kaybının yanı sıra can kaybına neden olduğunu vurgulayan Seçer, “El Nusra ile PKK’nın Suriye’deki kolu arasında çıkan çatışmalar sırasında ateşlenen tüfekten çıkan bir kurşun, Şanlıurfa Ceylanpınar’da Ahmet Gündüz’ü öldürdü. Ahmet henüz 15 yaşındaydı. Yine Suriye’den gelen kurşunun göğsüne isabet etmesi sonucu 17 yaşındaki Mahsun Ertuğrul da geçen hafta hayatını kaybetti. O bölgede yaşayan masum yurttaşlarımız tedirgin ve her gün can güvenliği endişesi taşıyor. Hükümet ise izlemekle yetiniyor” diye konuştu.
Sınır boyunda endişe verici gelişmeler yaşanırken, sınırdan kontrolsüz geçişlerin hızlandığını hatırlatan Seçer, “Esad rejimi ile savaşan çeşitli grupların Türkiye sınırından kaçak yollarla geçtiği artık bilinen bir gerçek. Bu grupların başında Türkiye’de de mensupları olduğu bilinen El Kaide ve onunla bağlantılı El Nusra örgütü geliyor” diyen Seçer, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Suriye’deki çatışmalar ve iktidarın tutumu ülkemizi bir girdabın, bir bilinmezin içine doğru hızla sürüklüyor. Halk tedirgin. Suriye’de Esad’a karşı savaşanların arasında El Kaide ile El Nusra militanlarının Türkiye’den geçerek Suriye’de savaştıkları iddiaları yazılıp çiziliyor. Bu iddialar vahim; daha da vahimi Türkiye-Suriye sınırı üzerinden ‘kontrolsüz’ geçişlerin olduğu ve Suriye’deki iç çatışmalara Türkiye Cumhuriyeti kimliği taşıyan vatandaşların da katıldığına yönelik iddialar. Türkiye’deki cezaevinde hükümlü ya da tutuklu olanların Suriye’ye geçerek Esad’a karşı savaştığı, savaşanlara yöneticilik yaptığı da iddia ediliyor. Resulayn’da çıkan çatışmalar sırasında ölenlerin ikisinin Adana nüfusuna kayıtlı Muhammed Emin Doğucu ve İbrahim Özden, diğerinin ise daha önce El Kaide’den Erzurum nüfuslu Murat Koçak olduğu gazetelere yansıdı. Koçak’ın Türkiye’de bir El Kaide operasyonunda tutuklandıktan sonra serbest bırakıldığı öne sürüldü. İşte bütün bunlar yaşanırken, Ortadoğu’da kan gövdeyi götürürken her türlü iddianın aydınlatılmaya ihtiyacı vardır”
BAŞBAKAN’A ZOR SORULAR
Seçer’in soru önergesinde Başbakan Erdoğan’a yönelttiği sorulardan bazıları şöyle:
“Emniyet Genel Müdürlüğü, MİT ve diğer istihbarat birimlerinin yaptığı tespitlere göre Türkiye’de halen kaç “aktif” terör örgütü bulunmaktadır? Sözü edilen terör örgütlerine yıllar itibariyle katılım nasıldır? Son bir yılda dünya üzerinde birçok eylemden dolaylı veya doğrudan sorumlu tutulan ve ABD’nin terör örgütü listesine aldığı El Kaide ve onunla bağlantılı El Nusra örgütünün Türkiye veya diğer ülkelerdeki yapılanmalarına bağlı olduğu belirlenen kaç kişi yakalanmıştır? El Kaide ve onunla bağlantılı El Nusra örgütü üyesi olduğu iddiasıyla yakalanan bu kişilerden kaçı Türkiye üzerinden Suriye’ye ya da Suriye üzerinden Türkiye’ye geçişi/geçiş hazırlığı sırasında yakalanmıştır? Yakalananlar arasında Kuzey Afrika, Kafkasya, Avrupa ve Afganistan bölgelerinden yine kaçak yollarla Türkiye’ye geçen kişi ya da kişiler bulunmakta mıdır? Bulunuyor ise bunların sayısı kaçtır? El Kaide ile El Nusra ya da diğer “aktif” terör örgütlerinin militanlarının Türkiye’den geçerek Suriye’de savaştıkları iddiaları doğru mudur? Doğru ise son bir yılda bu tür faaliyetlerde bulunan ya da bulunmak üzereyken yakalanan terör örgütü mensuplarının sayısı kaçtır? Halen Türkiye’deki cezaevlerinde El Kaide ve El Nusra üyesi olduğu gerekçesiyle kaç hükümlü/tutuklu bulunmaktadır? Resmi kayıtlarda tutuklu/hükümlü olarak görünen ancak Suriye'ye ‘savaşmak’, ‘grupları yönetmek’ üzere geçen kişilerin olduğu iddiası doğru mudur? Suriye’de iç çatışmalarda ölen Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı sayısı kaçtır? Suriye’deki iç çatışmalar sırasında ölen kimi El Kaide ile El Nusra militanlarının üzerinden Türkiye Cumhuriyeti kimliklerinin çıktığı iddiası doğru mudur? Sözü edilen kişilerin El Kadie/El Nusra ile ilgileri ya da ilişkileri nelerdir?”
