Atatürk, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti şeyhler, dervişler, meczuplar ve müritler memleketi olamaz” demişti. İktidara geldikleri günden beri, Atatürk’ün kurduğu tüm değerleri bir bir ortadan kaldıran hükümet, şimdi de LAİK, BİLİMSEL ve MİLLİ olan eğitim sistemimizi temelden değiştiren, okulları medrese, öğretmenleri molla durumuna getirecek bir uygulamaya geçti.
Aslında BOP eşbaşkanlığı hükümeti, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne bir atom bombası daha attı!!! Bu kez hedefleri MİLLİ eğitim sistemimiz oldu. Çağdaş insanımızı sürü toplum haline getirecek bir temel eğitim sistemi getirdiler: 4 4 4 ! Bu rakamların yerine her türlü olumsuzluğu yazabilirsiniz.
Dünyada ilk kez Hitler ve Mussolini’in uyguladığı bu yöntemle, araştırmayan, sorgulamayan, yargılamayan, incelemeyen, baş eğen, itaat eden, her şeyi kabullenmeye hazır ve eyyamcı bir kafa yapısına uygun nesiller yetiştirecek bir eğitim sistemine geçmeyi amaçlıyorlar.
28 Şubat Kararları’yla 8 yıla çıkarılan zorunlu temel eğitimi 4 yıla indirdiler. Mesleki yönlendirme dedikleri tek meslek ise İMAM yetiştirmek! Sırf bunun için ilkokula başlama yaşını 5’e indirdiler.
Kendi çocuklarını Avrupalarda, Amerikalarda yetiştirenler, milletin çocuklarına ise sadece imam hatiplerde okumayı layık görüyorlar.
4 4 4 eğitim sistemine geçilmesiyle birlikte, telafisi mümkün olmayan hataların yaşanacağı kesindir; ama buna rağmen AKP hükümeti bu sitemin uygulanmasında ısrar etmektedir. Bu yanlışın bedelini de ne yazık ki her alanda olduğu gibi yine ülkemiz ve milletimiz ödemek zorunda kalacaktır.
Laik Cumhuriyet’i yıkmayı kafasına koyan ve ben yaptım oldu mantığıyla hareket eden Eğitim Bakanı, bilimsel araştırmaya dayalı hiçbir öneriyi dikkate almadı. Fiziki altyapısı oluşturmayan okullarda, anasınıfına gitmesi gereken 5 yaşındaki çocuklar, doğrudan ilkokula başlamış oldular ve 7 yaşındaki çocuklara, tıka basa doldurdukları sınıflarda ders görecekler.
Oyun çağındaki çocuğunuzu, birilerinin imam olmasını istediği! büyük ihtimalle de imam olacağı bir okula ve hem de 5 yaşında! Göndermek zorunda bırakılıyorsunuz.
Bunun en büyük acısını, sıkıntısını aileler çekecek, bedelini ise ne yazık ki o minicik çocuklar ödemek zorunda kalacak. Çünkü okuldan korkacak, okumaktan soğuyacak, duygusal dünyası onarılamayacak şekilde zedelenecek, dikkati dağılacak, okul içinde bir çok kazalara maruz kalacak ve tüm bunlar, sonraki eğitim yaşantısında derin olumsuz etkiler bırakacak.
Düşünebiliyor musunuz 5 yaşındaki bir çocuk! Ders araç/gereçlerinin ve bunun yanında yiyecek/içeceklerinin doldurulduğu sırtında bir çanta!... İkili eğitim veren okullarda, sabah çok erken gitme ve akşam çok geç gelmeler!... Yağmurlu ve çok soğuk havalar!!... Ulaşım, trafik!... Okul içinde yaşayacağı özel ihtiyaçları…Özürlü öğrenciler için durum daha da vahim. Ailelerin sıkıntıları kadar öğretmenlerin de çekeceği sıkıntılar, zorluklar, stresli durumlar!...
İktidarda kalmak için Türkiye’yi ateşe atanlar, Ortaçağ benzeri siyasi sistemlerini oturmak için de milletin çocuklarını ateşe atıyorlar. Aslında bu eğitim sistemine tüm veliler toptan itiraz etmeliler.
Aksi taktirde bu nesil, AKP tarafından yok edilmiş bir nesil durumuna gelecektir. AKP’nin Endonezya benzeri bir toplum yaratmak için kurban seçilen ve feda edilen bir nesil olarak anılacaktır.
Her alanda olduğu gibi eğitim alanında da bunların yapmak istedikleri bellidir.
Amaçları; Kurtuluş Savaşı ile kazandığımız tam bağımsızlığı, milli egemenliği, devrimci cumhuriyeti, laik ve bilimsel eğitimi, halkçılığı, devletçiliği, milliyetçiliği, ulus devleti, millet yapımızı, Atatürk’ü, Türkçülüğü, Türk bayrağını ortadan kaldırmak, ayakların baş olmasını engellemek, 5 yaşındaki çocuklarımızın beyinlerini ele geçirerek; Türkiye’yi tam anlamıyla ŞEYHLER, MÜRİTLER, MECZUPLAR ve de KİNDARLAR memleketi haline getirmek… Atatürk Gençliği cemaatlerin mürit gençliği ve Tayyiban sürüsü durumuna düşürmektir.
Kısacası, Türkiye’yi şeyhler, müritler, meczuplar ve kindarlar memleketi yapmak istiyorlar.
Bunu sonucunda iddia ediyorum ülke Afganistan’a, gençliğimiz El Kaide militanına, Mehmetçiğimiz Tayyiban’a, kadınlarımız ise ikici sınıf vatandaş durumuna düşürülecek. Seçme, seçilme ve çalışma hakkı olmayacak; burka altında acayip bir mahlugata dönüştürülecektir.
Temeli ve çoğunluğu dini içerikli derslerden oluşacak eğitim sistemi sonucunda, çocuklarımıza BOP eşbaşkanı, Said Nursi, Ebu Suud, Seyit Rıza, İskilipli Atıf Hoca, Amerika da oturan hoca, Molla Sait vs. gibi kişiler İDOL gösterilecek; onların, ahlaki, siyasi, dini, ekonomik ve kültürel yönlerinin örnek alınması sağlanacaktır. Geriye kalanlar ise ya çocuk gelin ya da çocuk işçi olmaya mahkum edilecek.
Her sorunun çözümünde olduğu gibi bu sorunun çözümünde de yine iş millete düşüyor. Cumhuriyet öncesi eğitimden mi yoksa Cumhuriyet sonrası eğitimden yana mısınız? Millet hem kararını verecek, hem de uygulanması için hep birden ağırlığını koyacak. Başka da bir yolu yoktur.