
Diyanet İşleri Başkanı ama, din işlerinden çok başka başka konularda zaman geçiriyor, enerjisini harcıyor. Yaşam biçimi oldukça lüks olan bu şahsiyet, her platformda iktidara ve onun önde gidenlerini savunmaktan geri kalmıyor. Türk halkının ekonomik sıkıntılarla uğraştığı böylesi zor günlerde iktidar lehine demeçler vermekten de geri kalmıyor.
Son iddia ise gerçekten çok vahim. İddiaya göre imamları toplayan Ali Erbaş yaptığı konuşmada, “Genel seçimler yaklaştı. Ev ev dolaşıp vatandaşlardan AKP’ye oy isteyin” şeklinde olmuş. İddia şayet doğru ise bu söylemi dinimizin, inancımızın ve insanlığımızın neresine sokacağız, neresinde barındıracağız.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın AKP yanlısı olduğu net bir şekilde biliniyordu ama Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bir parti için hem de 85 milyonun huzurunda kullanılacağını yeni öğrenmiş olduk.
Adı Ali Erbaş’tır, Ahmet’tir veya bir başkadır. Türk insanının, Türk toplumunun bu tür din adamları yüzünden biraz olsun inançlarından uzaklaştıklarını (!) rahatlıkla söyleyebilirim.
Hem en kallavi şekilde maaş alacaksın, hem de devletin milyonluk makam aracına bineceksin.
AKP’ye oy isteyen Ali Erbaş olsun, ister inan olsun; her kim olursa olsun yapılacak seçimlerde beklenen sonucun değişmesi mümkün olmayacaktır. “Tebdili kıyafette hayır vardır” sözünün boşuna söylenmemiş bir söz olduğunu hep birlikte göreceğiz.
Sağduyu sahibi tüm insanlarımızın Ali Erbaş ve gibilerinin tutum ve davranışlarından incindikleri orta yerde duruyor. Görülen tabloda Ali Erbaş’ın sadece ve sadece AKP’nin biraz da Cumhur ittifakının Diyanet İşleri Başkanı olduğu kendiliğinden görülüyor. Böyle bir tablonun içerisinde suç varsa, günah varsa hepsi de Ali Erbaş’a ait. Bunun başka bir izahı olmaz.
Ali Erbaş’ın önümüzdeki süreçte AKP’den milletvekili adayı olup, olmayacağını bekleyip göreceğiz.
SEYFİ ÖNGEÇ’İN ARDINDAN
Zaman zaman bazı gerçekleri yazarken zorlandığımı ifade etmek isterim. Tıpkı kayın biraderim Cumhuriyet Savcısı Seyfi Öngeç’in vefat haberini yazacağım gibi.
Merhum Öngeç, benim kayın biraderimdi ama gerçekten ağabeyimdi. Çorum, Sivas, Bursa, Kayseri, Kocaeli ve son olarak Mersin’de görev yapan değerli insan Seyfi Öngeç geride kalan 10 gün içerisinde rahatsızlandı, hastanede yattı ve nihayetinde vefat etti. Yani ebediyete giderken de hiç kimseyi üzmedi, yük olmadı.
Yaşadığımız bu dünyada dürüstlük diye bir mefhum var ise hepsi Seyfi Öngeç’te mevcuttu. Vefatı ile bizleri derin bir üzüntüye sevk eden merhum ağabeyimiz Öngeç için önce Mersin’de sonra da Tarsus’ta yapılan cenaze törenlerine katılarak acımızı paylaşan Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’e, geçmiş dönem milletvekilleri Ali Oksal ve İsa Gök’e, adliye yöneticilerine, tüm dostlarımıza, sevenlerimize şahsım ve Öngeç ailesi adına sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Mekanı cennet olsun.