
Adayların belirlenmesi süreçleri demokrasi açısından çok önem taşır. Adayların belirlenmesi, parti içi demokrasiyi sarsmadan parti içi dinamikleri göre gerçekleştirilebilirse siyasi hayat sağlıklı bir şekilde işlemeye devam eder. Siyasi Partiler Kanunu’nda aday belirleme yöntemleri tamamıyla partilerin tercihine bırakılmıştır. Bütün partiler adaylarını genel merkez yoklaması ile belirlemektedir. Yani genel merkeze kim yakınsa genellikle onlar aday yapılıyor.
Halen yürürlükte olan Siyasi Partiler Kanunu,12 Eylül darbesinden sonra hazırlanmıştır. Bu kanun darbe dönemin ruhuna uygun bir şekilde siyaseti sınırlandıran, siyasi parti yasaklarını çoğaltan ve kapatılmalarını kolaylaştıran, siyasi partilerin örgütlenme ve çalışmalarını kendilerine bırakmayıp kapsamlı bir şekilde düzenleyen ve sınırlandıran bir içeriğe sahiptir.
Yeni bir siyasi partiler kanunu ile seçim kanununun hazırlanmasının demokrasimizin daha sağlıklı işlemesi için gerekli olduğunu düşünenlerdenim. Ülkemizde hukuki statüye uygun olarak partileri koruyan, partileri daha demokratik hale getiren parti üyelerini ön plana çıkaran düzenlemeler yapılmalıdır.
Yeni hazırlanacak kanunun mümkün olduğunca kısa olması ve siyasi partilerin örgütlenmeleri ile iç çalışmalarını parti içi demokrasi ilkeleri çerçevesinde kendilerine bırakması yerinde olacaktır. Anayasal ilkeler çerçevesinde siyasi partilerle ilgili, (aday belirleme, parti yönetimi seçimleri gibi) çerçeveyi ve sınırları çizen ama ayrıntıları partilere ve parti tüzüklerine bırakan bir model daha demokratik olacaktır.
Mevcut yasaları ve uygulamayı kısaca özetledikten sonra yeni seçim kanunu, yeni siyasi partiler kanunu yapılmasının 2023 seçimlerinden önce kamuoyunda gündeme getirilip, tartışılması gerektiğini düşünüyorum. Bu kanunlar bütün siyasi partilerin genel olarak uzlaşacağı ve toplumun benimseyeceği şekilde düzenlenmelidir.
Bu kanunlarla ilgili olarak bazı önerilerimi sizlerle paylaşmak isterim…
---Milletvekili sayısı dört yüz olmalı, üç yüzü illerde alınan oylara göre, yüzü de ,ülke genelinde partilerin aldığı toplam oy oranına göre belirlenmelidir. Yani yüzde 1 oy alan partide 1 milletvekili ile mecliste temsil edilebilmelidir.
---Partiden istife eden Milletvekilliğinden de istifa etmiş sayılmalıdır.
---Seçimlerde oy barajı kaldırılmalı veya makul seviyeye indirilmelidir
---Partilere üye kaydı teşvik edilmelidir..
---Toplam üye sayısı için asgari bir rakam belirlenip, bu sayıyı ulaşamayan parti seçime katılamamalıdır.
---Delegelik sistemi kaldırılıp partilerin Genel Başkanları da dahil olmak üzere tüm organları hakim denetiminde yapılacak seçimle üyeler tarafından belirlenmelidir.
---Madem nüfusumuzun yarısı kadın, partilerdeki yönetici sayısının ve genel ile yerel seçimlerde seçilenlerin yarısı kadın olmalıdır.
---Milletvekili adayları Belediye başkanı adayları, meclis üyeleri adayları hakim denetiminde yapılacak ön seçimle üyeler tarafından belirlenmelidir.
---Partilerde yönetici, milletvekilleri, belediye başkanları, b.meclis üyeleri için yaş sınırı olmalı,bence üst sınır 55-60 olabilir..
---Partilerde Genel Başkanlarda dahil olmak üzere tüm yönetici ve milletvekilleri üst üste üç dönemden fazla görev yapmamalıdır…
* * *
Son söz
Madem Demokrasiler de son söz seçmenindir diyoruz…
Partilerde de yetki ve son söz parti üyelerinde olmalıdır.