Ülkenin Başbakanı, Ana Muhalefet partisini ziyarete gider. Ziyaret esnasında
Ana Muhalefet Parti Başkanı:
-Bana Şeytanı bağlayın görüşmek istiyorum diyerek, Şeytanla tam tamına ara vermeden telefonla 10 dakika görüşür.
Görüşme bittikten sonra yardımcısı :
-Efendim bu konuşma 1000 tl. tuttu der.
Ziyaret biter, Başbakan kendi partisine döndükten sonra yardımcısına:
-Muhalefet, Şeytanla konuşuyorsa bende konuşurum diyerek telefon bağlantısı kurulmasın ister.
Telefon edilir ve Başbakan da Şeytanla tam 10 dakika konuşur.
Ardından da:
- Bu konuşma bize ne kadara mal oldu? diye sorar.
Yardımcısı:
-100 tl efendim der.
Başbakan şaşırır:
-Niye bizim konuşma bu kadar ucuz?
Yardımcısı:
-Çünkü Ana Muhalefet liderinin konuşması uluslar arası, bizimkisi şehir içi!
***
BAKAN İLE EŞEK ARASINDAKİ FARK
Bakan olan görgüsüz birisi şoförüne sorar.
- Söyle bakalım eşekle şoför arasında ne fark vardır?
Şoför bir süre düşündükten sonra mahcup bir şekilde;
- Bilemedim sayın bakanım, demiş.
Bakan cevap olarak;
- Eşeğe çüş deyince, şoföre ise dur deyince durur, demiş.
Bunun üzerine şoför çok bozulmuş ama karşısındaki bakan olduğu için bir şey söyleyememiş.
Bir süre sonra, bu defa şoför bakana;
- Bir soru sorabilir miyim sayın bakanım? der.
Bakan da;
- Sor bakalım, der.
Şoför sorar;
- Eşekle, Bakan arasında ne fark vardır?
Bakan bir süre sonra;
- Bulamadım şoför efendi, sen söyle bakalım, der.
Bunun üzerine şoför de;
- Vallahi bakanım ben de bulamadım!
***
''UNUTULAN HOŞGÖRÜ!''
TURGUT ÖZAL VE ERDAL İNÖNÜ
Turgut Özal, Erdal İnönü'nün zayıf bir vücuda sahip olması sebebiyle;
- Yurt dışına çıksa yabancılar ülkede kıtlık var sanırlar, diye latife yapar.
Özal'ın bu latifesini ileten gazeteciye Erdal İnönü de şu cevabı verdi:
- Sayın Özal'ı görünce de ülkedeki kıtlığın nedenini anlarlar herhalde...
***
AKLINIZDA BULUNSUN: "Ne günlere kaldık ey Gazi Hünkar;
Katır mühürdar oldu,eşek defterdar!" Ziya Paşa