Mevcut partilerin hangisi iyi, hangisi kötü tartışmasına tutuşan bir gurup vatandaş kalkıp o yörenin en bilge adamına gidip danışırlar:
-Söyle bakalım bilge adam; şu partilerden hangisine oy verelim?
Bilge şöyle yanıt verir:
-Size bir fıkra anlatacağım, o fıkrayı dinledikten sonra kararı kendiniz verin.
***
Bektaşi babasının önüne gelip iki şişe şarap uzatmışlar.
-Baba erenler, sen şaraptan anlarsın.
-Bak bakalım bunlardan hangisi iyi?
Baba erenler şişelerden birini açmış, bir yudum almış, ağzında biraz dolandırmış, sonra öteki şişeyi işaret etmiş:
- Bu daha iyi...
Ötekiler itiraz etmiş:
- Ama nasıl olur baba, daha onu tatmadın bile...
Bizim ki omuz silkmiş:
- Hacet yok, demiş, nasıl olsa bu içtiğimden kötüsü olamaz!
***
AKP'YE NEDEN OY VERİYORUM?
İki komşu kadın konuşuyormuş.
Biri diğerine:
-Kardeş yıllardır bu AKP'ye neden oy verip duruyorsun? Memleketin halini görmüyor musun? Sana ne yaptı ki?
Diğeri yanıt verir:
-Bu parti beni büyük dertten kurtardı, onun için veriyorum.
Nasıl yani:
-Nasıl olacak, yıllardır ölmeyen kaynanamın kısa zamanda ''doktorsuzluktan'' ölmesine sebep oldu da ondan!
***
AH BİR SEÇİM ALIP AYAĞA KALKABİLSEM!
CHP'nin eski genel başkanı Sayın Kılıçdaroğlu, avara kasnak misali şehir şehir dolaşırken, kentin birinde vatandaşın birisiyle ağız dalaşına tutuşur:
Vatanlaş:
-Yahu sen nasıl parti başkanısın, sürekli seçim kaybediyorsun sürekli yerlerde iki doksan yatıyorsun?
Orada bulunan yalaka bir taraftar:
-Sayın genel başkanım bu adam sana neler söylüyor, öyle bir cevap ver ki yamulsun kalsın!
Kılıçdaroğlu:
-Cevap verecem vermesine de; ah bir seçim alıp ayağa kalkabilsem!
***
ÇALIŞMAYANIN DÜMENİ YERİNDE
Yaz zamanı Karınca gece gündüz ağır çalışırken, Ağustos Böceği vur patlasın çal oynasın şarkı türkü söyleyip takılmış.
Hikâyemiz gereği tabi kış gelmiş, Karınca sıcacık evinde afiyet içinde yaşıyorken, bir gün kapısı çalmış. Bakmış Agustus Böceği.
-Tamam demiş, yaz boyunca saz çaldın şimdi aç kaldın ve benden yemek istemeye geldin değil mi? Saz çalacağına biraz çalışmış olsaydın böyle aç kalmazdın.
Ağustos Böceği:
-Yoo. yanlış anladın demiş. Biz yaz boyunca saz çalınca, ayıptır söylemesi biraz para yaptık da hatta meşhur bile oldum, şimdi Avrupa turnesine çıkıyorum, belki oralardan istediğin bir şeyler verdir, diye sormaya geldim.
Karınca şöyle bir bakmış Agustus böceğinin hiç öyle aç bir hali yok. Üzerinde kürk, arkada kocaman bir limuzin onu bekliyor.
-Sağ ol bir şey istemiyorum, ama Fransa'ya uğrayacaksın değil mi?
-Evet.
-İyi o zaman demiş, karınca, Paris'e gidince orada La Fontaine diye
biri var, onun yüzüne bir tükür benim için, oldu mu?
***
AKLINIZDA BULUNSUN: İnsanın hayatta iken yetişmek lazım feryadına.
Yoksa ne faydası var su dökmenin mezar taşına.(Anonim)