Belediye başkanı, öğle arasında belediyenin lokalinde personeli toplamış fıkra anlatıyor; oradakiler de kahkahalarla gülüyorlarmış.
Fıkralara kayıtsız kalan, sırıtmayan birini fark eden başkan sorar:
- Sen neden gülmüyorsun, anlamadın mı espriyi?
Aldığı cevap:
- Ben sizin belediyede çalışmıyorum efendim!
***
KİM MAL?
Seçim zamanı; başka kentlerden mükerrer oy kullandırılmak üzere getirilen kapalı kasa kamyonu, şehrin girişinde ki kontrol noktasında polisler durdurur.
Polis kamyon şoförüne sorar:
- Ne var kamyonun kasasında?
Şoför:
- Mal var efendim der.
Bunun üzerine kamyonun kasasından birisi kafasını çıkarır ve şoföre:
-Kime mal diyorsun lan sen? Diye bağırır…
Polis:
- Hani mal vardı?
Şoför:
- Ee mal olmasa kafasını çıkartıp bağırır mı memur bey?
***
BELEDİYE BAŞKANI HAKKINDA UYDURULAN FIKRALAR
Beldesini çok iyi yönettiğini zanneden bir belediye başkanı, kendisi hakkında kötü kötü fıkralar yayıldığı kulağına gelince zabıta müdürünü çağırır:
-Bu fıkraları kim uyduruyor, tez bulup bana getirin diye emir verir.
Zabıtalar seferber olur ve fıkraları uydurup şehrin her yanına yayanın Abuzittin olduğunu tespit ederler ve Abuzittin’i yakalayıp başkanın huzuruna çıkartırlar.
Başkan:
-Sen neden benim hakkında fıkra uyduruyorsun?
-Bak, ben bu memlekete çok emek verdim!
-Benim başkanlığımda yapmadığım yol,
-Akıtmadığım çeşme,
-Spor yaptırmadığım genç,
-Kuş tüyü salıncaklarda salındırmadığım ihtiyar kalmadı.
-Belde halkı benim başkanlığımdan çok memnun.
-Bunu görmüyor musun?
Abuzittin’in gözleri faltaşı:
-Bi saniye sayın başkan demiş!
-Kalanları tamam!
-Ama vallahi bu fıkrayı ben uydurmadım!
****
AKLINIZDA BULUNSUN: Politika demek, kazığı atarken söylediğin nutukları kazığı yiyenlere alkışlatmak demektir. (Prof. Celal Şengör)