Bakanlardan birisi domuz gribi olmuş ve birkaç gün toplantılara katılamamış.
Merak eden bir başka bakanın şoförü hasta olan bakanın şoförüne sorar:
-Senin Bakan Bey Domuz Gribi olmuştu, nasıl, iyileşti mi?
Hasta Bakanının şoförü yanıtlar:
-Gribi iyileşti ama Domuzluğu iyileşmedi!
***
ELİ CEBİNDEN KİLOMETRELERCE UZAK MİLLETVEKİLİ
Gezmeyi, yemeyi, içmeyi çok seven ancak eli cebinden kilometrelerce uzak, cimri mi cimri, para harcamayı hiç sevmeyen milletvekilinin yolu Bursa’ya düşer.
Lüks bir otele yerleşir. Yer, içer, bir hafta yatar-kalkar… Neyse günün sonunda otelden ayrılacak ancak hesap ödemesi gerekir.
Eli cebinden kilometrelerce uzak olduğu için hemen telefona sarılır ve kendi partisinin belediye başkanını arar:
-Alooo Sayın Belediye Başkanım, benim kredi, kartları nasıl olmuşsa buhar olup uçmuş, bir türlü bulamıyorum, sana zahmet sen falanca otele bir telefon ediver de milletvekilimizin hesabı bende deyiver olur mu?
Belediye Başkanı azıcık düşünür ve cevabı yapıştırır:
-Sayın vekilim, benim kredi kartlarının tamamı da senin kartlar buhar olurken kaynayan kazanın altındaki ateşte, yanıp, kül olmuş…
Milletvekili: Yahu öyle saçmalık mı olurmuş? Ne ateşi? Ne külü..?
Belediye Başkanı: Ne saçmalığı vekilim; senin buhar olan kartların kazanını kaynatan ateş var ya!!! İşte o ateşte yandılar!
***
ETTEN GIDASINI ALAMAYAN VATANDAŞ
Vatandaşın birisi pazardan aldığı irice bir kelemi (lahana) kucağında götürürken İlçenin kaymakamıyla karşılaşır
Kaymakam:
-Yahu, bu kocaman kelemi ne yapacaksın?
Vatandaş hazır cevap:
-Etten gıdamızı alamıyoruz, hiç olmazsa ottan olsun gıdamızı alalım kaymakam bey!
***
PARAYA SIKIŞAN KADI
Eskiden Kadı'ların maaşı olmazmış. Önüne gelen davaların harcını alarak geçinirlermiş.
Bir gün Kadı'nın birisini, ahalisi gayet sakin, kavgası, dövüşü hatta ağız dalaşı bile olmayan bir yere tayin etmişler.
Aradan uzun zaman geçmiş, Kadı'ya hiç dava gelmemiş, para bakımından sıkıntıya düşmüş.
Mübaşiri çağırmış, yoldan geçen iki kişiyi zorla huzuruna (mahkemeye) aldırtmış.
Adamlardan birine sormuş:
-Senin şu adamdan bir davan var mı?
-Hayır yok.
-Öbürüne sormuş:
-Ya senin?-Ne münasebet, benim de yok.
-O halde şimdi bir karar yazıyorum. -Belki ilerde lâzım olur. -Verin bakalım kararın harç parasını…
(Allah kimseyi ''cüdanı ile vicdanı'' arasına sıkışan hâkimlere rast getirmesin!)
***
AKLINIZDA BULUNSUN: İki şey geri alınmaz:1- Geçen zaman 2- Söylenen söz