
Bir müddet sonra; Meleklerden biri her ikisini çağırarak:
-Buradaki davranışlarınız, uslu durmanız, iyi geçinmeniz çok hoşumuza gitti, sizi tekrar dünyaya göndereceğiz.
-Hatta size, tek bir dilekte bulunma hakkı tanıyoruz. Ne istiyorsunuz, söyleyin bakalım?
Kemal Kılıçdaroğlu:
-Ben yine muhalefet lideri olayım yeter, başka bişey istemem. Der.
Recep Tayyip Erdoğan:
-Bana, Kemal beyin muhalefet yapacağı adresi verin, bende başka bişey istemem…!!!
******
EMEKLİ BAŞBAKAN
Genç yaşta emekli olan başbakan, evde sürekli oturmaktan, hanımıyla ağız dalaşına girmekten sıkılınca, mahalle bakkalına gider:
–Sana ayda 2000 lira vereyim, bunun karşılığında, sen benim nutuklarımı dinle, beni pohpohla yeter der.
Teklifi cazip bulan bakkal, hem para kazanırım, hem de deneyimli bir başbakanla çalışmanın keyfini çıkartır, iş yerimin de reklamını yaparım diyerekten kabul eder.
Emekli başbakan, ertesi gün sabah 08:00 den akşam mesai sonuna kadar bakkal dükkanında durmadan konuşur babam konuşur…
Bakkal bir gün bile geçmeden bunalıma düşer ve dayanamayıp:
–Sayın Başbakanım, al 2000 liranı, ben bu işten vazgeçtim! Diyerek anlaşmayı bozar.
Emekli Başbakan, manav, kasap, kırtasiyeci derken tüm esnafa aynı teklifi yapar. Ancak bir süre sonra hepsi, başbakanın boş boş konuşmasından, palavralarından sıkılarak anlaşmayı bozar.
Son olarak gittiği manifaturacı ile yıldızları barışır. Çok güzel anlaşırlar. Manifaturacı başbakanın her isteğini “Baş üstüne efendim ” ‘’ kıç üstüne efendim’’’ diyerek yerine getirir. Diğer esnaftan sonra manifaturacının bu davranışına bir anlam veremeyen eski başbakan:
–Yahu arkadaş, bütün mahalle esnafı, benden kısa zamanda sıkıldı. Seninle gayet iyi anlaşıyoruz, Sana göre bu işin sırrı ne?
Yıllarca ‘’kabul edenler etmeyenler’’ dendiğinde, otomatiğe bağlanmış gibi el kaldırıp indiren, boş boş nutuklar dinlemeye alışık, üstüne üstlük milletvekili seçilmek için yağcılıkta level atlamış birisi olarak, hazır ola geçip:
–Sayın Başbakanım ben de emekli bir milletvekiliyim…!!!
******
TAKSİMETRE
Tartışma masasında pahalılıktan, enflasyondan söz ederken kan ter içinde kalan ve ülkenin yönetimini, yokuşta frenleri patlamış arabaya benzeten muhalefet milletvekili bas bas bağırıyor.
-Durdurun şu arabayı!
Muhalif vekilin bağırmasından panikleyen İktidar milletvekili telaşla yanıt vermiş.
-Durduramıyoruz!
Tartışma yerine gelirken yüklü miktarda taksi parası vermekten canı yanan muhalif vekil, halen ticari taksiye ödediği paranın etkisinden kurtulamamış olacak ki, şöyle bağırmaya başlar:
-O zaman taksimetreyi durdurun, hiç değilse…!!!
******
AKLINIZDA BULUNSUN: İnsanın belleği eşitliğe karşıdır. Kendisine benzeyeni değil, benzemeyeni unutmaz.