Türk parasının pula döndüğü günümüz Türkiyesi’nde yaşam koşulları dayanılmaz bir hale geldi. Daha birkaç yıl öncesine kadar kendi kendine yeter 7 ülkeden biri olan ülkemizde, ard arda gelen zamlar toplumumuzun kimyasını bozdu.Tam 20 yıldan beri ülkemizi, hem de kesintisiz bir şekilde yöneten AKP, Doların, Avro’nun pula dönmesine, bir litre mazotun 10 TL’yi aşmasına ve her gün insafsızca gelen zamlara kadar tüm olumsuzluklara mazeret bulmakta hiç mi hiç sıkıntı yaşamıyor. Yani mazeret bulmakta sıkıntı çekmiyor. Türk toplumunu perişan eden her olumsuzluğun sebebi olarak dış güçleri gösteriyor. Sanki Türkiye’yi dış güçler yönetiyormuş gibi.
Ülkemizin içine sürüklendiği bu karanlık tablodan kendilerini sıyırmaya çalışan AKP’nin önde gidenlerine “Muhterem beyler, her gün artan kuyrukların da sorumlusu dış güçler mi?” diye sormak gerekir. 83 milyonluk Türkiye Cumhuriyeti’ni karanlığa gömen, 10 milyonluk işsiz insanıyla, emeklisiyle, ezilen çiftçisiyle ve düşük ücretle çalışmaya mahkum edilmiş insanlarını sefalete sürükleyenler, AKP’nin önde gidenleri değilse, hangi dış güçler diye sormak gerekiyor. Öyle laf ebeliği yaparak bir yerlere varılamaz.
Bugün için Türkiye’de yaşanmakta olan olumsuzlukların vahametini 10-12 yaşlarında ki çocuklar dahi görüyor, ama nedendir bilinmez ülkeyi yönettiklerini sanan yetkililer bir türlü görmüyorlar. Gerçek olan o ki, AKP zihniyetinin artık, gelinen noktada verebileceği bir şey kalmadı! Bu gerçeği artık çocuklarımız dahi görebiliyor. AKP’nin yönetemediği gerçeğinin görülebilmesi için insanlarımızın 200 gramlık ekmeği dahi alamaz hale gelmeleri mi gerekiyor?
Belediye fırınlarının önünde oluşan ekmek kuyrukları yönetenleri rahatsız etmiyor mu? Onların ülke gerçeğini görmelerini sağlamıyor mu?
“Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul-zurna az” diye boşuna söylememişler.
VATANDAŞLARA TAVSİYELER
AKP’nin önde gidenleri gerçekten alemler! Hele bazıları var ki ne konuştuğunu, konuştuğunun ne anlama geldiğini dahi düşünmüyor, söylediği sözün nereye gittiğini takip etmiyor.
Ünlü damat Berat Albayrak’ın “sayın Cumhurbaşkanımız ay’a 4 şeritli yol yapacağız dese herkes inanıtr” sözünden her konuştuğu söz toplumun çoğunluğuna dokunan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’a kadar, yeni Maliye Bakanı yapılan Nureddin Nebati’ye, Enerji bakanı Fatih Dönmez’e kadar hepsinin maşallahı var. Bu beyler oturdukları makamlar gereği ülkenin kalkınmasına, toplumun refahının artmasına katkı sağlayacaklarına sürekli olarak halka öğütlerde bulunuyor bir ölçüde alay ediyorlar.
Enerji Bakanlığı koltuğuna henüz oturtulan ekonomi Bakanı Nureddin Nebati, dövizin düşmesi için çaba harcaması gerekirken verdiği demeçte, “Ekonomiyi düzeltemez isek, vatandaş aldığı ücreti kaybeder. Ben ise servetimi kaybederim” diyerek bir ölçüde ne denli zengin olduğunu söylemiş oldu. Enerji Bakanı Fatih Dönmez ise gerçekten ayrı bir karakter.
Sık sık gelen zamlarla toplumun belini kıran faturalarla ilgili açıklama yapan Enerji Bakanı, “Gelen zamlara karşı tedbir alınması gerekir. Vatandaşların evlerini az ısıtmaları gerekiyor. Evlerimizin az ısıtılması faturaların kabarık gelmesini mutlaka önleyecektir.”
İğneden ipliğe hergün üst üste gelen zamlar karşısında çaresiz kalan AKP hükümetinin bakanları vatandaşlara tasarruflu olunmasından başka bir şey önermiyorlar. Böylesine soğuk kış günlerinde az ısının yakıt faturalarınız kabarık olmasın, diyorlar.
Türk halkının ekonomik sıkıntılar altında inim inim inledikleri böyle bir dönemde AKP’nin önde gidenlerinden bir tanesi orta yere çıkıp da “sevgili vatandaşlar sizleri üzüntüye sevk eden aşırı zamlardan etkilenmemek için sabahları kahvaltı yapmayın, öğle yemeği yemeyin, yatağa ise aç girin” dese ne kadar güzel olur!!!!
Önemli olan AKP’nin sebep olduğu tahribatı önlemek olduğuna göre!
Nüfusumuzda beklenenden hızlı bir şekilde düşmüş olur. O zaman ülkeyi yönetmekte daha kolay olur!
