
Garanti ödemeli yap-işlet-devret modelleri ile hazineye getirilen yüksek borç yükü altında ne edeceğini şaşıran iktidar mensupları, yüksek enflasyona karşı fazla bir şey yapamıyor.
Vatandaşın “Geçinemiyoruz, ay sonunu görmek bu şartlarda zor!” feryatlarını inandırıcı bulmadıkları görünen sayın yetkililer, hem gündemi değiştirmek, hem emeklilerin zam taleplerini karşılayamadıkları için buna kılıf bulmak ve hem de son yerel seçimlerde alınan hezimetin faturasını kesmek için muhalif/CHP’li Belediyelerin hesaplarına, “SGK’ya borcunuz var” denilerek haciz koydurdu.
22 yıllık iktidarları döneminde ilk kez bir seçimlerde ikinci parti konumuna düşen AKP, bu durumdan gerçekten rahatsızlık duyuyor. Durum böyle olunca da iktidar gücü ile “haciz kartını” oynuyor.
Muhalif Belediyelerin hesaplarına SGK borcu nedeniyle haciz konulmasına ilk ses yükselten Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, borç nedeniyle Belediyelere yapılandırma şansı verilebileceğinin altını çizerek, “Bir yapılandırma olabilirdi. Zaman zaman yapılan bir şey. Açıkçası biz yapılandırma yapılacağını bekliyorduk. Borç faizlerinde bir takım indirime gidilebilirdi, takside bölünebilirdi. Bu şekilde hizmetlerimiz aksamazdı” dedi.
31 Mart yerel seçimlerinde CHP’nin başarısını hatırlatan Seçer, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve AKP’nin büyük bir yenilgiye uğradığını söyleyerek, “Bu işin mantık neresinde? Binlerce özel şirketten alacağı olan SGK, primlerini sadece belediyelerden tahsil ederek rahatlayacak mı? SGK ihya mı olacak? 411 belediye CHP’li belediye. Diğer muhalif partilerin belediyelerini de katarsanız önemli bir nüfusu yöneten belediyeler, muhalif partilerin yönetimi. Onları sıkıntıya sokmak için yapılan bir uygulama olduğunu değerlendiriyorum" ifadelerini kullandı.
* * *
Yaz aylarında hava sıcaklığı ile cebinde ki sıcaklığın birleşmesiyle hayatlarının belki de en zor günlerini yaşayan milyonlarca yurttaş, ne yapacağını şaşırmış vaziyette iken, iktidar ise 22 yılda oluşturulan ve artık dikiş tutmadığı görülen hazinede ki karadeliği kapatmak için çözüm yolu olarak muhalif Belediyelerin hesaplarına haciz göndermeyi çözüm olarak bulmuş.
Burada ki asıl amaç CHP’li belediyelerin ellerini bağlayarak vatandaşa gidecek hizmetleri engellemek!
Aslında cezalandırılan halk oluyor!
Sanki yurdun dört bir tarafında yaşayan insanların Belediye hizmetlerinden eksik faydalanması amaçlanıyor. Muhalif Belediyeleri “iş yapamıyorlar!” diyerek kötülemeyi, anketlerde gerilemenin fireni olarak görüyorlar.
Bunlar tamamen hatalı ön görüler.
Emekli, asgari ücretli, esnaf, memur yaşam pahalılığı nedeniyle inin inim inlerken, bundan rahatsız olduğunu son yerel seçimlerde verdiği oylarla iktidara mesaj olarak gönderdi. Gelişmeler, vatandaşın yerel seçimlerde verdiği mesajı iktidarın tam olarak okuyamadığını veya anlayamadığını gösteriyor.
Anadolu insanı (belki savaş dönemleri hariç) tarihinin en derin ekonomik krizi ile karşı karşıya. İktidarın basit bir şekilde yapması gereken, yaşanan krizi farklı farklı şeylerle maskelemek yerine, kabul etmektir.
Çıkış yolunun da bu ülkenin tüm değerleri olan muhalif partilerden STK’lara, Sendikalardan geniş halk kesimleriyle birlikte hareket ederek, bu krizin sorunlarını çözmek ve yapılan hatalı politikalardan süratle vaz geçmek olduğunu bilmesi gerekiyor. Elbette suçlu kim ise de cezası da verilmelidir.
Aksi halde, günü birlik hamleler, sadece gündemi değiştirmekten öteye gitmeyecektir. Kalıcı çözümler bulunmaz ise daha beterini yaşamak kaçınılmaz olacaktır!
Tabi ki bu yazdıklarımız anlayana!