
Allah’ın yarattığı bir kulu düşünün ki, o kul hiç hak etmediği halde Türkiye Cumhuriyeti gibi bir ülkede Türkiye Büyük Millet Meclisi başkanlığı koltuğuna gelecek, ancak bununla da yetinmeyip Anayasa’nın dokunulması mümkün olmayan ilk dört maddenin kaldırılması teklifinde bulunarak ortalığı toz-duman edecek.
Kabul edilir gibi değil ama aynı İsmail Kahraman yaptığı açıklamadan bir gün sonra yaptığı yeni bir açıklamada yanlış anlaşıldığını söyleyerek, “Anayasada laiklik olmasın” deyiverdi.
İşin temelinde yaşa girmiş olan İsmail Kahraman ne söylediyse 84 milyon Türk insanı O’nu anladı.
“Sözlerim çarpıtıldı” ancak, laiklik olmasın diyen İsmail Kahraman sadece ve sadece kıvırttı.
Türkiye Cumhuriyeti Diyanet İşleri Başkanlığı koltuğunda oturmakta olan kişinin rahat durmadığı bir süreci yaşıyoruz. Böylesine bulanık bir süreçte İsmail kahraman gibi keskin birinin rahat durması elbette ki beklenemezdi.
Böyle bir süreçte yaşanan huzursuzlukları normal karşılamamız gerekiyor.
Anayasa’nın ilk dört maddesinin değiştirilmesi gerektiğini kimin söylediğini karıştıran Recep Tayyip Erdoğan “İlk dört maddeyi Kemal Kılıçdaroğlu mu söyledi?” açıklamasına Kemal Kılıçdaroğlu’ndan cevap gecikmedi “Recep Tayyip Erdoğan hemen sağlık raporu almalı” dedi.
Oysa anayasanın ilk dört maddesinin değişmesi gerektiği görüşünü savunan kişinin İsmail Kahraman olduğunu sağır sultan dahi biliyor.
Amaç gündemi değiştirmek olduğuna göre!!!
Halen Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare üyeliği görevini yürüten ve emekli maaşının yanı sıra ikinci kallavi maaş alan İsmail Kahraman’ın hem Anayasa’nın ilk dört maddesini ve hem de laikliğin yok edilmesinden söz etmesini nasıl değerlendireceğiz? Kamuoyunun takdirine bırakmamız gerekiyor.
SUÇLU, SUÇLU ARIYOR
Kesintisiz bir şekilde tam 19 yıldan günümüze kadar Türkiye’yi tek başına yöneten AKP’nin önde gidenleri her sıkıştıklarında suçlu aramaları gerçekten çok komik oluyor, başarısızlığın kanıtı oluyor. Bu gerçeği nedense fark etmiyorlar!
Akaryakıta, elektriğe, doğalgaza periyodik bir şekilde sürekli olarak zam yapan AKP zihniyeti diğer yandan ekmeğin, domatesin, biberin velhasıl diğer yiyecek maddelerinde fiyatların sürekli artmasına suçlu arıyor. “Petrol fiyatlarına yapılacak olan zam tüm ürünlerin fiyatlarına yansır” gerçeğini görmezlikten gelen AKP’nin önde gidenleri piyasalardaki zam furyasının sebeplerini araştırmaya kalkışıyorlar.
Suçlu da bulmakta zorlanmıyorlar. Tıpkı zincir marketleri suçladıkları gibi. Türk çiftçisinin hiçbir sorunuyla ilgilenmeyeceksin, çiftçileri kaderleriyle baş başa bırakacaksın sonra da zincir marketleri pahalılığın sebebi olarak göstereceksin.
Ülkeyi 19 yıl tek başına yöneteceksin sonrada çıkıp artan fiyatlarla ilgili suçlu arayacaksın. Türkiye’de içte ve dışta işlerin iyi gitmesi için önce dürüst bir yönetime ihtiyacı var.
Dürüst insanlardan oluşan bir yönetimi iş başına getirmekle tüm sorunların çözümü mümkün olacaktır. Aksi halde sorunlar büyüyerek devam edecektir. Suçlunun suçlu araması hiçbir sorunu çözmez. Aksine sorunları çoğaltır.