Türkiye kritik bir seçim sürecini daha geride bıraktı. 31 Mart 2024 yerel seçim sonuçları, siyasi tarihimize Cumhuriyet Halk Partisi’nin onlarca yıl aradan sonra birinci parti olmasının yanı sıra AKP iktidarına da sarı kart niteliği taşımaktadır.
CHP bu seçimlerde 11 olan Büyükşehir Belediyesi sayısını 14’e çıkartarak iyi bir başarı yakalamıştır. AKP ve ortağı MHP ise ciddi oy kaybı görmüştür.
Seçim sonuçları üzerine oldukça fazla yorumlar veya değerlendirmeler yapıldı. Bizde naçizane seçim öncesi yaptığımız değerlendirmelerde, ülkede geniş halk kesimini oldukça olumsuz şekilde etkileyen ve adı bir türlü konulmayan ekonomik krizin, sandığa yansıyacağını ifade etmiştik.
İktidar mensubu birçok üst düzey yöneticinin, vatandaşın yaşadığı sıkıntılardan uzak yaşam tarzı veya söylemlerine tepki gelmesinin kaçınılmaz olacağı net bir şekilde gözüküyordu ve nitekim sandığa da bu şekilde yansıdı.
Elbette, ana muhalefet konumunda olan Cumhuriyet Halk Partisi, 1989-1994 döneminde Belediyelerde ve parti içi bölünmeler konusunda yapılan hataları bu sefer yapmamış ve 2019 yılında kazanılan Büyükşehir Belediyeleri’nin yanı sıra il ve ilçe Belediyelerinin çoğunluğunu düzgün ve halka dokunan şekilde yönetmeyi de başarmıştır.
CHP bu dönemde Türkiye’de ülke gündeminde sıkça konuşulan Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş, Vahap Seçer, Zeydan Karalar ve daha birçok güven duyulan Belediye Başkanlarını, farklı dünya görüşlerine sahip halk kesimlerince de kabul görür duruma getirmiştir.
AKP kanadı ise bu süreçte, Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Turgut Altunok’un mal varlığını açıklarken yazmayı unuttuğu 600 dairesiyle, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Murat Kurum’un sürekli kırdığı potlarla gündeme gelmiştir. Emeklilerin seslerine kulak tıkanmıştır.
Ve şimdilerde de AKP İzmir Milletvekili Şebnem Bursalı’nın, Monoca’da lüks yat kulübünde yediği ve seçim döneminde canlı olan ıstakoz konuşulmaktadır.
Onlarca seçimde dezavantajlı bölgelerde yaşayan geniş halk kesimlerinin bir şekilde oylarını almaya başaran AKP, bu seçimde yaptıkları veya yapamadıklarıyla, o insanların birçoğunun gönlünden çıkmıştır. Nitekim sandıkta bunu göstermektedir.
***
Kısacası baskıyla, sindirme politikalarıyla susturulan halk artık ses yükseltmeye, iktidara tepkisini sandıkta net bir şekilde göstermeye başladı. Umarız geride kalan 22 yılda yenen (!) diğer ıstakozlarında bir bir hesabı sorulacak, ülkemize daha güzel gelişmeler yaşanacaktır.
GELELİM TARSUS İDMANYURDU’NA
Seçimin, siyasetin, ekonomik krizin ön planda olduğu şu günlerde, Tarsus kenti ile özdeşleşmiş bir değer olan Tarsus İdmanyurdu futbol takımı, profesyonel liglerden amatör kümeye düştü.
Haluk Bozdoğan’ın Belediye Başkanlığı döneminde sürekli kongrelerin yapıldığı Tarsus İdmanyurdu, ne yazık ki becerisizlik, iş bilmezlik, kişisel hırs ve oyuncak durumuna düşürülme nedeniyle gelecek yıl Bölgesel Amatör Küme de yer alacak.
Acı, hem de çok acı.
“Bu kentte çok şey kazandıracağız” ifadelerini kullanıp da yapmayanların, “Tarsus İdmanyurdu’nu kuruluşunun 100. Yılı olan 2023 yılında 1. Lige çıkartacağız” söylemlerinin de ne kadar gerçekten uzak olduğunu ve tamamen yalan söylemler olduğunu, gelinen noktada oldukça hüzünlü bir şekilde izliyoruz!!!
Türkiye liglerinde her zaman marka değeri olan Tarsus İdmanyurdu’nun şu an içinde bulunduğu durum gerçekten kulübe gönül verenlerin içini yakıyor.
Yazık ki kamuoyundan gerektiği şekilde ses gelmemesi de ilginç!
Tarsus İdmanyurdu’nun düştüğü bu durumdan çıkması için başta Belediye’nin çiçeği burnunda Başkanı Ali Boltaç olmak üzere, herkese büyük görev düşüyor. Umarım gereken kısa sürede yapılır.