
Tarihçesini kısaca şöyle özetleyebilirim.
Dünyada 1950’li yıllarda bilgisayarların gelişmeye başlaması ile birlikte cihazlar arası veri aktarımı gündeme gelmiştir. ABD, Fransa ve İngiltere dijital ağlardaki paket tasarımlarını laboratuarlarında geliştirerek, internetin hayatımıza girmesine öncülük etmişlerdir. İlk olarak ABD savunma bakanlığında kullanılmaya başlanarak, ilk mesajın Kaliforniya Üniversitesindeki bir profesörün bilgisayarına gittiğini araştırmalarımdan öğrendim.
Dijital haberleşmenin öncüleri telex makineleri olsa da 20. yüzyyılın başlarında bu durum modern anlamda bilgisayarlarla birlikte geliştirilerek ana bilgisayarlar arasında veri paylaşımı yapılabiliyor hale getirilmiştir. Zaman içerisinde bu sistemde geliştirilerek ana bilgisayarlar arasındaki mesafenin önemi kalkarak, dünyanın her noktasından veri ve dosya aktarımı yapılabilir hale gelinmiştir.
İnternet ağlarının evlerde kullanımı 1991 yılında başlayarak 1998 yılına kadar bu başlangıç süreci devam etmiştir. Günümüzde de teknoloji hızlı gelişimini sürdürerek internet adeta hayatımızın bir parçası olmuştur.
Ülkemizde ise ilk internet bağlantısı 12 Nisan 1993 yılında yapılmıştır. İlk kullanımlar TÜBİTAK ile ODTÜ ve Ege Üniversiteleri üzerinden bağlanılarak yapılabiliyordu. Günümüzde dünyadaki hızlı teknolojik gelişim, ülkemizdeki teknolojinin gelişmesini de sağlamıştır. Artık yayınlar ve bağlantılar uydular üzerinden yapılmaktadır.
İnternet kullanımının artarak gelişmesi ile birlikte artık hayatımıza sosyal medya diye bir kavram girmiş olup, adeta çoğumuzun vazgeçilmezi haline gelmiştir.
Sosyal medya, her geçen gün yazılımlarını güncellemekte ve bu sayede de değişen teknolojiye ayak uydurarak hep “yeni” kalmaktadır. Sosyal medyada ki yaşanan bazı sorunları da şöyle özetleyebilirim:
* Sosyal medya, insanların tanıdıkları / tanımadıkları pek çok kişiyle iletişime geçebilmesi, eş zamanda binlerce insanla, binlerce mesaj paylaşımında bulunabilmesini sağlamıştır. İnsanların birbiriyle yüz yüze iletişim kurduğu hatta yüz yüze iletişimden çok daha fazla paylaşımda (müzik, video, yazı, fotoğraf, konum bildirme) bulunduğu sosyal medya ortamı, etik ihlalleri ve bunun tartışmasını da beraberinde getirmiştir. Etik ihlaller karşısında içerik sağlayıcı ve denetim kurullarına sorumluklar düşmektedir.
* Sosyal medyanın hayatımıza getirdiği pek çok kolaylığı ve teknolojisi yanında, bazı kullanıcıların etik kuralları ihlal etmesi bir sorun olarak karşımızda durmaktadır, siyasilerin gücü ellerinde bulundurmak istemesi ve ticari kazanç sağlamak isteyenlerin etik ihlallere neden olduğu bir gerçektir.
* Kullanıcıların sosyal medya ortamlarında paylaşım sınırlarını çizememesi, özel hayata dair her şeyi paylaşması, kişisel bilgilerini cömertçe ortaya koyması, bulunduğu yerlerde beraber olduğu kişileri etiketlemesi güvenlik sorunlarına neden olabilmektedir.
* Aileler ,çocuklarının sosyal medya ortamlarında bulunmasını denetlememeleri veya denetleyememeleri sonucunda adeta "asosyal" bir neslin yetişmesine engel olamamaktadırlar. Çocuklarımıza interneti bilinçli kullanmasını öğretmeliyiz.
* Sosyal medya ortamlarında özel yaşamın gizliliği, kullanıcıların yoğun reklamsal içeriğe maruz kalması, dilin kullanımı, genel ahlaka aykırı içerik paylaşımı, spam bloglar, sahte kimlikli profiller, yanıltıcı bilgiler ,resimlerin gerçeğini saptıracak şekilde montajlanarak değiştirilmesi ve nefret söylemleri önemli etik ihlaller arasında olup çoğu da suç oluşturmaktadır.
* Sosyal medya ortamlarında kullanıcıların silinen bilgilerinin bellekte depolandığı akıldan çıkarılmamalıdır.
* İnternette paylaşılan hiçbir bilginin gizli olmadığı göz önüne alınarak paylaşımlar yapılmalı, hatta mümkünse paylaşımlar minimum seviyede olmalı, gizli kalması gereken bilgiler internette paylaşılmamalıdır. Her ne kadar etik ihlaller karşısında yasa koyucular, kurullar, dernekler tarafından bir çaba harcansa da hiçbir çaba kullanıcının bilinçli olması ve özdenetimi kadar etkili olamayacaktır.
SON SÖZ....TEKNOLOJİNİN BİZE SAĞLADIĞI OLANAKLARI DOĞRU BİR ŞEKİLDE KULLANMAYA ÖZEN GÖSTERMELİYİZ. PAYLAŞIMLARIMIZDA HAKARET VE SAYGISIZLIK İÇEREN SÖZLER KULLANMAMALIYIZ.