Tarsus Belediyesi, başkanını halkın oylarıyla seçen büyük bir kurumdur. Kentin en önemli yapıları arasında yer alan, asırlık çınardır.
Bir kentte kurumların güçlü olması ve sağlıklı şekilde çalışması, halka daha iyi hizmet verilmesi anlamına gelmektedir. Faaliyetlerin odağı konumunda olan Tarsus Belediyesi’nin de güçlü ve sağlıklı olması, her bir yurttaşa güzel hizmetler gitmesine olanak sağlayacaktır.
Fakat, Tarsus Belediyesi’nde 11 Eylül günü yaşanan hadise, yani başkanlık koltuğunun icra nedeniyle götürülmesi, devasa kurumun itibarı açısından hiç de iyi olmamıştır.
* * *
31 Mart yerel seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi, uzun yıllar sonra AKP’nin önüne geçerek, birinci parti konumuna gelmiş ve son yapılan anketlerde de farkı açtığı kamuoyu ile paylaşılmıştır.
Kısacası, Türkiye’de 22 yıldır belki de ilk kez mevcut iktidara güçlü bir alternatif imkanı doğmuştur.
Ekonomik göstergelerin iyi gitmemesi, hukukta her geçen gün skandal olarak nitelendirilen kararlara şahitlik edilmesi, kadın cinayetleri, çocuk tacizleri, şiddet olayları, mülteciler, işsizlik, gıda fiyatlarının kontrol edilememesi; emekliler, işçiler ve kısacası geniş halk kesiminin yaşadıkları ortada. Bu gerçekler ışığında da alternatif olarak görülen Cumhuriyet Halk Partisi güçlenmektedir…
* * *
Cumhuriyet Halk Partisi açısından, Tarsus Belediyesi’nde cereyan eden icra olayı “güçlü iktidar alternatifi” konusunda pek de hoş karşılanmayacak bir hadisedir.
Bir önce ki dönemde de Tarsus Belediyesi’ni CHP’den seçilen başkanın yönetmesi, icraya bahis alacağın işçi tazminatları olması gibi noktalar, kamuoyu nezdinde kafa karışıklığı yaratmıştır! Kimi çevrelerin ise tepkisini çekmiştir.
Öyle ki Tarsus Belediyesi’nde alacağı olan ve ödenmesi için umutla bekleyen bazı kişi ya da kurumların, son günlerde yaşanan olaylar nedeniyle endişeye düştükleri yönünde duyumlar da alınmaktadır. Kısacası, Belediye’nin itibarı zarar görmüştür!
Tarsus Belediye Başkanı Ali Boltaç, bu tip hadiselerin yaşanmaması için daha dikkatli davranmalı ve ne önlem gerekiyorsa almalıdır…
Ali Boltaç, “Biz itibarımızı birilerinin iki dudağından değil milletten alıyoruz” ifadesini kullanırken, o koltukta milletin itibarı olduğunu unutmaması gerekir.
* * *
Türkiye’de adı konmamış bir ekonomik kriz yaşanmakta, yüksek enflasyonun ceplerde yarattığı yangın herkesi etkilemektedir. Bunun sorumlusu ne gökte ki yıldızlar, ne de denizde ki balıklardır!.
Ülkeyi 22 yıldır tek başına yöneten AKP’nin yöneticileri yaşananların sorumlusudur! Bugün Türkiye’de vuku bulmuş ekonomik kriz, belli bir azınlığı mutlu ederken, çoğunluk ise inim inim inlemektedir! Devasa kurumlar konkordato ilan etmiş, birçok kurum işçi çıkarımı veya kapısına kilit vurmak zorunda kalmıştır.
Bugün “tasarruf tedbirleri” adı altında devletin resmi kurumlarında dahi, içten içe hissedilen ekonomik sıkıntılara, bir nebze de olsa çare bulunmaya çalışılmaktadır.
Elbette, ‘ülkemizde yaşanan ekonomik krizden Tarsus Belediyesi etkilenmiyor’ demek aymazlık olur!
Tarsus Belediyesi de, paranın alım gücünün her geçen gün azaldığı günümüz Türkiyesi’nde, bir önce ki dönem bilinçsiz yönetim anlayışını da eklersek, ciddi şekilde etkilenmiştir.
Durum böyle iken, bu ülkede yaşanan krizin sorumluluğu üzerinde bulunan mevcut iktidarın Tarsus temsilcisi, yani AKP ilçe Başkanı Abdurrahman Altınsucu, Tarsus Belediyesi’nde yaşanan icra işlemleri sırasında, siyasi rant (!) elde edebilmek adına olay mahalline intikal ederek, çekim yapmak istemiş.
İcra işlemi ile Belediye Başkanlık koltuğunun gitmesinin yanı sıra Altınsucu’nun yaptıkları ulusal medyaya servis edilerek, ‘Tarsus’ yine ülke gündemine kötü bir imajla taşınmıştır!
Tekrar ediyorum… Güçlü Belediye, halka iyi hizmetler gitmesini sağlayacaktır. İktidarın güçlü ilçe teşkilatları da bu kente iyi hizmetlerin kazandırılmasına olanak yaratacaktır.
O yüzden herkes önce kendi işini en iyi şekilde yapsın. Bu kente ve kent insanına zarar verecek hadiselerden kaçınsın.