Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, siyaseten çok güzel ve güzel olduğu kadar da anlamlı bir ifade kullanarak, “Geliyor Gelmekte Olan” diyerek Millet İttifakının gelmekte olduğunu müjdeliyor. Kemal Kılıçdaroğlu’nun kullandığı bu ifadenin ne kadar doğru olduğunu muhtemelen 14 Mayıs tarihinde yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçimlerinde hep birlikte göreceğiz.Hak, Hukuk, Adalet kavramının çöktüğü, adalete olan inancın her geçen gün azaldığı ülkemizde demokrasinin de büyük ölçüde ortadan kalkmış olması, onun için yapılacak ilk genel seçimlerin çok iddialı geçeceğini yansıtıyor Türk halkına.
Kemal Kılıçdaroğlu, “Geliyor Gelmekte Olan” derken, Millet İttifakının iktidara gelmekte olduğunu söylüyor ama bir de Tarsus’a baktığımızda “Gidiyor Gitmekte Olan” dememiz gerekiyor.
Bu köşemden aylardan beri yaptığım tüm uyarıları görmezden gelen başta Haluk Bozdoğan olmak üzere sözüm ona Tarsus İdmanyurdu’nda yöneticilik yapanların hatalı davranışları sonunda maalesef 100 yıllık Tarsus İdmanyurdu camiası bugün için karanlığa gömülmüş vaziyette. Mucize olmazsa adım adım küme düşmeye doğru gidiyor.
Bu noktada Haluk Bozdoğan’a bir tek soru soracağım…
Haluk efendi, hani bu yıl TİY Kulübü’nün kuruluşunun 100. yılını kutlayacaktık. “Kutlayacağız” demiştin ama küme düşerek kutlayacağız dememiştin. Göbekten konuşmak ile ağızdan konuşmak arasında büyük fark var. Ağızdan konuşan insan delikanlı ise söylediklerinden kuşku duyulmaz. Kişi eğer ki göbeğinden konuşuyor ise söyledikleri mutlaka yalandır, gerçeklerden uzaktır.
Bugün için sözü daha fazla uzatmak istemiyorum. 100 yıllık Tarsus İdmanyurdu camiasını birileri elbirliği yaparak bugünkü karanlığa gömdü. Bu büyük camiayı karanlığa gömenlere diyorum ki daha ne bekliyorsunuz?
Kulübün anahtarı acilen Tarsus Kaymakamlığına teslim edilmelidir. Son dakika belki bir kurtarıcı çıkar ve bir mucize gerçekleşmiş olur.
ZAM FURYASI DEVAM EDİYOR
İyi niyetli, toplumsal düşünen yapıya sahip insanlarımızı tenzih ederek konuya girmek istiyorum. Ulus olarak gerçekten fırsatçı bir karaktere sahibiz genel anlamda. Elimize geçen her fırsatı acele olarak kullanmakta çok mahiriz.
Yeni asgari ücretin açıklandığı günden günümüze kadar piyasada zam görmeyen hiçbir şey kalmadı. 8 bin 506 lira olarak açıklanan yeni asgari ücretin enflasyonun çok gerisinde kaldığını görmezden gelen AKP zihniyeti, bir ölçüde zam fırsatçılarının önünü açmış oldu.
Hükümetin yeni asgari ücreti açıkladığı ilk saatten itibaren başlayan zam furyası artarak devam ederken, Tarsus Belediyesi’nin açtığı satış reyonları da zam fırtınasını kaçırmayarak sattığı ürünlerin fiyatlarına çok acele zam yapıverdi.
Sattıkları ürünlere zam yapmakta mahir olan bir kısım esnaflar asgari ücretle çalışan insanlarımızın zamlı maaşlarını henüz almadıklarını düşünmeden dahi zam yapmaya devam ediyorlar. AKP’nin tek hedefi ise zincir marketler. AKP’nin önde gidenlerinin yegane hedefi haline gelen zincir marketler ayrıca pahalılığın tek hedefi olarak gösterilmek isteniyor. Üretmeden ülke yönetmeyi alışkanlık haline getiren, her suça mutlaka bir suçlu üreten zihniyet, 20 yıldır bir kez olsun özeleştiri yaparak var olan suçu paylaşmasını bilmedi, bilemedi, bilmek istemedi.
Dolayısıyla çözüm üretemedi.
Merkez Bankası’nda para basarak bir yerlere varılamaz, para basarak yüksek enflasyondan kaçılamaz.
