Türkiye’yi 20 yıldır yöneten AKP gerçekten çok alem bir parti. Eğitimden sağlığa, adaletten güvenliğe kadar ne varsa hepsine kendine göre dizayn verip, bazı noktalarda sorunlar yaşanmasına neden oldu.Çarşı pazarın alev alev yandığı, vatandaşın ise inim inim inlediği bir dönemi yaşıyoruz.
,
Bazıları o kadar rahatlar ki, Türk halkının çektiği çilelerden bi haberler! Sanki ay’da yaşıyorlar gibi.
Yeri geldiğin de öyle laflar ediyorlar ki, gerçekten “bravo” dememek mümkün olmuyor. Örneğin fazla zeki(!) bir milletvekili hergün gelen zam yağmuru altında inleyen Türk halkına “ayda 2 kilo et alacağınıza yarım kilo et tüketin, kış aylarında domates tüketmeyin” diyebiliyor.
Zekaya bakar mısınız?
Neymiş efendim kış aylarında domates pahalı oluyormuş da fakirin domates yememesi gerekiyormuş. Kasaptan eti gövde gövde alan, fiyatını dahi sormayanların, vatandaşa ayda yarım kilo et tüketin demesi kadar ilkel bir şey olabilir mi?
Ünlü Damat Berat Albayrak, aynen şöyle demişti:
“Cumhurbaşkanımız ay’a 4 şeritli yol yapacağız dese, bu toplum kesinlikle inanır!.”
Bir başka üstün zekalı ise Ramazan pidesinin 5 TL’ye yükseldiği konu edilince “vatandaş pide yiyeceğine somun ekmek yesin” buyurmuştu.
Ha tabi Devlet Bahçeli’de “Çanakkale köprüsünden 200 TL’ye geçmek istemeyenler karşıdan karşıya yüzerek geçsinler” buyurmuştu. Bahçeli konuşursa sağlam konuşur!
Söylenen içi boş laflar Türk halkıyla alay etmenin daniskasıdır. Ülke yönetiminde söz sahibi olan kişi veya kişilerin biraz daha ciddi olmaları gerekir.
AKP’nin başarısızlığı sadece yurt içi yönetim anlayışıyla sınırlı değil elbette. Yöneticilerin dış siyasette de sınıfta kaldıkları orta yerde duruyor.
Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Mısır ve Suriye başta olmak üzere ne kadar “katil” olarak değerlendirdiğimiz ülke varsa şimdi sırasıyla dost oluyorlar; dost olmanın yolunu arıyoruz. Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan ve hele hele Mısır ile işlem tamam. Hatta bazılarından para almayı da ihmal etmiyoruz. Türkiye’de seçim olacak ya.
Şimdi sırada Esed var. Yıllardır katil dediğimiz Esed, kısa bir süre sonra olacak Esad. Kaybolan canların, şehitlerimizin hesabını kim verecek o da belli değil.
Son 20 yıldır yönetenlerin mantığıyla Türkiye’yi yönetmek gerçekten çok kolay. Başarılı olabilmenin ne olduğunu bilmeyeceksin, enflasyonun yüzde 200 olmasını sadece izleyeceksin, istediğin rakibine küfür, istediğin kadar hakaret edeceksin, dışarı da ise bugün katil dediğine yarın “gardaşım” diyeceksin. Oh ne ala ne ala.
Sevsinler sizin yönetim anlayışınızı.
BİR 24 KASIM DAHA GÜZEL MESAJLARLA GEÇTİ!
Dün 24 Kasım’dı. Ulu Önder, Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, genç Türkiye Cumhuriyeti’nin bugünlere gelmesine katkı sunan tüm öğretmenlerimizi saygıyla andık. Geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu yılda herkes özellikle sosyal medya hesaplarından öğretmenlerin günlerini kutladı.
Çok güzel, ama görevi başında binbir sorunla uğraşan, birçoğu ay sonunu getirmekte zorlanan ve en önemlisi de yüzbinlerle ifade edilen ataması yapılmayan öğretmenlerimizin sorunları yine orta yerde duruyor. Umarım gelecek yıllarda, güzel dileklerin yanı sıra sorunlarına çözüm bulunmuş olarak, öğretmenlerimizin günlerini kutlarız.
SAĞLIĞIN NE KADAR ÖNEMLİ OLDUĞUNU BİR KEZ DAHA ANLADIM
15 gün önce başlayan rahatsızlığımın ilerlemesi üzerine geçtiğimiz hafta içerisinde Tarsus Amerikan Hastanesi’nde yatışım yapılarak 4 gün tedavi gördüm ve ardından taburcu oldum. Birkaç gün evde dinlendim. Şu an için kendimi daha iyi hissettiğimi söyleyebilirim.
Sağlığın ne kadar önemli olduğunu yaşayarak bir kez daha öğrenmiş oldum. Bu süre zarfında benimle yakından ilgilenen sağlık ekibine ve sevgili aileme, bunun yanı sıra telefon açarak, mesaj göndererek, bizzat ziyaretime gelerek iyi dileklerini ileten tüm dost ve yakınlarıma sonsuz teşekkürlerimi iletiyorum.
