
Aslında bunu yazmak benden çok maalesef denetim mekanizmasını hiç çalıştırmayan meslek örgütüme düşer.
"Aranızda şarlatanlar var" uyarılarına rağmen sessiz kalınırsa gün gelir namuslular kendilerini adliye koridorlarında ifade verirken, bu uyarıyı dikkate almayan meslek örgütü de zamanla kendini itibarsız halde bulur. Bu pislikleri temizleme işi de savcıya, polise düşer.
Bilgiyi üretmek ve dağıtmak gibi son derece kritik fonksiyonları olan gazetecilik mesleği burada çağın dinamiklerine uygun bir şekilde yeniden yapılanmalı diye düşünüyorum. Öyle ki bilgi çağında bulunduğumuz bu süreçte gazetecilik mesleği alanında sosyal sorumluluk ve kamusal fayda odaklı bir biçimde örgütlenmek gerekir.
Meslek örgütünün yeniden biçimlendirilmesi ülke menfaati, yurttaş hakları odaklı bir gazetecilik pratiğini öne çıkartması en önemlisi aradaki pislikleri temizlemesi şarttır artık.
Ortaya konan ürünlerin yalan haber, siyasi ve ticari çıkar hedefli haber, şiddeti körükleyen haber, insanları hedef göstermek amacıyla yapılan haber hem toplumun bakış açısını kısıtlar hem de tedavisi zor yaralara neden olur.
Tüm bu olumsuzluklar, yazılı basının ticari bir firmaya, internet haberciliğinin de bazı vatan hainlerinin provokasyon malzemesi haline dönüşmesine neden olur. Özellikle gazetecilik adı altında sosyal medyada yapılanlar doruk noktada. Meslek örgütüme çağrımdır. Yazık, çok yazık. Kalk ayağa artık.