
Duruşu net,çizgisi belirgin,emeğe saygı duyan,toplumu aydınlatmayı kendine ilke edinen,tüm engellemelere,zorluklara rağmen,ayakta kalan,izlenen,takip edilen,eğilip,bükülmeden,sadece kendi işiyle uğraşan,özgürlükçü ve çağdaş bir yerde başlamak gerekirdi.
Öyle ki;mesleği ailece yapan,Babadan-Oğula sadece meslek aşkını bırakan bir yerde olmak,yani Mehmet Can Bulut ile Hakan Bulut'un hikayesinin olduğu yerde başlamak gerekirdi.
Yılardır benden dostluklarını esirgemeyenlerin yanında yer almak,bir vefa olarak benim içinde çok önemliydi.
Bende öyle yaptım.
Akdeniz Gazetesi mutfağında bende olmaya karar verdim.
Ordayım,yanınızdayım,aranızdayım...
Peki..!
Neler yapacağız,neler söyleyeceğiz?
Bildiklerimizi,duyduklarımızı,gördüklerimizi, yaşadıklarınızı ve yaşadıklarımızı, gizlemeden,saklamadan,sizlere en yalın,en katıksız,en anlaşılır dille ortaya koyacağız.
Özellikle;siyaset arenasında,hangi siyasi görüşü savunursa savunsun, demokrasiyi savunan, toplumun gelişimine katkı sunanları savunmak ana düşüncemiz olacaktır.
Ayrımsız olarak hepsine yer vereceğiz.
Çünkü siyaset topluma hizmette sadece bir araçtır.
Kim iyiyse ona ışık tutmaya,yolunu açmaya,hedefine ulaşmasına destek vereceğiz.
Yanında yer alacağız.
Öncelik Tarsus'umuzun,Mersin'imizin,Ülkemizin gelişimine katkı sunanların, hepsinin temelinde de insanımızın barış içerisinde gelişimi ve refahı için çalışanların yanında yer almak,olacaktır.
Kısacası;
Bundan böyle ben de buradayım,
yanınızdayım,
aranızdayım,
yani AKDENİZ 'deyim..