
Milyonlarca insanımızın iş bulamadığı, asgari ücretin 4 bin 200 TL seviyesinde olduğu böylesine bir dönemde Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın eşine sağlanan devlet imkanlarını da büyük mutlulukla (!) öğrenmiş bulunmaktayız. Katıldığı bir davette bayan Erbaş’ın çantasını koruma polisine taşıttığına şahit olduk. Hem de çok net bir şekilde.
Diyanet İşleri Başkanı olarak görev yapan Ali Erbaş’ın kallavi maaş aldığını, lüks makam araçlarıyla da seyahat ettiğini hep biliyoruz. Ancak bayan Erbaş’a hangi gerekçe ile koruma verildiğinin toplumumuza izah edilmesi gerekir diye düşünmek gerekmez mi?
Bir polis memurunun, devletimize aylık maliyetinin yaklaşık 14-15 bin lira olduğun da unutmamak gerekir.
Oh ne ala, ne ala!...
Türk halkı ezilse de, iş bulamasa da devletine karşı görevini yapacak, vergisini ödeyecek. İktidarın önde gidenleri, aileleriyle birlikte devlete yük olamaya devam edecek. Dini bütün bilinen bu beyler ülke yönetiyorlar değil mi?
VEKİLE “LAN” DENİR Mİ?
AKP’li yıllarda yaşadığımız ilk’lerin sonu bir türlü gelmiyor. Ankara’da bir açılışa katılan DEVA Partisi Milletvekili Mustafa Yeneroğlu’na polis şefi olduğu belirtilen kişi tarafından parmak sallanıp “lan” ifadesinin kullanılması devlet anlayışımızın geldiği noktayı görmemize fazlasıyla yetiyor.
Türk toplumunu daha da ayrıştırma çabası içerisinde olanlara önemle duyurulur. Milletvekili Mustafa Yeneroğlu’na yapılan hakaretin TBMM’ne yapılmış bir hakaret olduğunu da unutmamak gerekir.
TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un yaşanan bu vahim olaydan haberi oldu mu acaba?
TAYYİP ERDOĞAN’IN MAAŞINA ZAM
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın maaşına zam talebinin TBMM’de kabul edildiği haberini büyük bir mutlulukla öğrenmiş bulunmaktayız.
Yeni zamla birlikte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın maaşı 141 bin 475 TL’ye yükseltilmiş olmasından daha mutluluk verici bir haber olabilir mi?
Elbette ki olamaz. Bereketli topraklarımız ve coğrafi avantajlarımız nedeniyle ülke olarak kendimize yetebiliyorduk. Şimdi ise ithal etmedik bir şey kaldı mı? Diye kendimize soru soruyoruz.
Ülkeyi bu hallere düşürebilmek herkesin harcı olmasa gerek.
Erdoğan, kısa bir süre önce yaptığı açıklamada ulus olarak şükretmesini bilmemiz gerektiğini söylemişti. Bir litre akaryakıtın 30 TL, bir ekmeğin 5 TL, bir mutfak tüpünün 350 TL olduğu ülkemizde hiç olmazsa Cumhurbaşkanının alacağı zamlı maaşa şükretmesini bilelim, sabır gösterelim.
Vatandaşı merak etmeye gerek yok!
Vatandaş kuru ekmek yiyor ise karnı tok sayılır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın alacağı 141 bin liralık aylık maaşı, emekli insanlarımızın tam 4 yılda alacaklarını dikkat eden var mı?
Hak, hukuk ve adaletin olmadığı ülkelerde hiçbir şey sürpriz olamaz.