
Şahsen Tarsus İdmanyurdu için gerektiğinde sevinirken, gözyaşları dökerken (halk değimiyle) fistanla dolaşanlar, bugün beni Tarsus İdmanyurdu’ndan ayrı düşüren zat-lar oldular.
Elbette geçmişte de sıkıntılar yaşanmıştır, fakat Haluk Bozdoğan’ın Belediye Başkanlığı koltuğuna oturmasıyla Tarsus İdmanyurdu’nda başlayan sıkıntılı süreç, devamlı olarak üst üste yapılan olağanüstü genel kurullarla geçti.
Çok sayıda başkan ve yönetimden sonra kulüp Harun Şahin Kırbıyık başkanlığındaki yönetime teslim edildi. Başkan Harun Şahin Kırbıyık para anlamında bonkördü. Kısa zamanda milyonları harcadı. Bu gerçek inkar edilemez. Başkan Kırbıyık’ın hataları yok muydu? Elbette ki vardı.
Geride kalan sezonun daha 10. haftası dolmadan futbolculara yönelik yaptığı o talihsiz açıklama gerçekten çok çirkindi. Futbolcuların bozuk moralle sahaya çıktıkları maçlarda arzu edilen sonuçların alınamaması üzerine Başkan Kırbıyık, yeniden sahneye çıkarak bir kez daha istifa etti.
TİY camiasında bugün yaşanmakta olan olumsuzluklar tam da o günlerde başladı. Olumsuzlukların tohumları serpilmiş oldu. O süreçte Akdeniz Gazetesi’ne gelerek benimle görüşen Ali İlk aynen şöyle demişti:
“Abi, ben Şahin Kırbıyık başkanla görüştüm. Adam aylardır Tarsus’a gelip-gittiği halde daha bir çorba ikram eden olmamış. Ama her şeye rağmen müsaade edersen ben, her iki başkanı yani Haluk Bozdoğan ile Şahin Kırbıyık’ı bir araya getireceğim. Yeter ki Tarsus İdmanyurdu zarar görmesin. Ortada kalmasın.”
Ben de “Ne biliyorsan onu yap” dedim.
Aradan kısa bir süre geçmişti aynı Ali İlk, beni arayarak “Abi, saat 1’e doğru Başkan Kırbıyık, Hal’e gelecek. Sende gel de burada görüşün” dedi. Hal esnafının ortak mekanına gittiğimde karşılaştığım tablo 3 gün sonra yapılacak TİY kongresinde nelerin yaşanacağını yansıtıyordu.
Kırbıyık’la yaptığım kısa görüşmeden sonra orayı terk edeceğimi anlayan Ali İlk, “Abi, fırına tava attık. Öğle yemeğini hep birlikte yiyeceğiz” dedi. Bende kendisine teşekkür ederek gazetemiz ofisine döndüm.
Gazetemiz ofisine döndüğümde 6 arkadaşım beni bekliyordu. Ve ben o 6 güzel insana aynen şunu söylemiştim:
“Arkadaşlar yapılacak TİY kongresinde şu isimler yönetimi oluşturacak. Ancak kongreden bir veya bir buçuk ay sonra da Ali İlk Tarsus İdmanyurdu kulüp başkanı olacak!” demiştim.
Aslında tablo ortadaydı. Bakmakla, görmek arasında ki ince çizgi önemliydi…
Ya Harun Şahin Kırbıyık…
Kırbıyık, TİY kulüp başkanlığında kaldığı zaman içerisinde gerçekten çok bonkör davrandı. Bu gerçeği bir kez daha ifade ediyor, bir kenara bırakıyorum.
Aynı Kırbıyık, ağabeyi Cumali Kırbıyık, Salih Erdoğan ve iki yol arkadaşıyla Akdeniz Gazetesi’ne gelerek ziyarette bulunmuşlardı. O ziyaret sırasında sık sık “Ben şu kadar para harcadım, ben şu kadar fabrika sahibiyim” derken, bende kendisine aynen şöyle demiştim:
“Sayın Kırbıyık, TİY Kulübüne başkan olman için sana silah mı dayandı? Kulüp başkanlığı bir sevda işidir. Gönüllü olarak gelip başkan olduysan, her fırsatta paradan söz etmeyeceksin. Ben de bir Tarsuslu olarak inciniyorum. 400 bin Tarsusluyu incitmene de müsaade etmem…”
Benim bu söylemim üzerine ofisten aşağı indikten sonra Kırbıyık kırılmış, küsmüş.
Tabi ki benim haberim olmadan.
Oysa ben Kırbıyık’ı kırmak veya incitmek için değil, gerçekleri ifade etmeye çalışmış ve hatta eski kulüp başkanlarından merhum Erkut Kuzeyman’ı örnek göstermiştim.
Gelelim bugüne. Bugüne geldiğimde neler görüyoruz, neler. Her fırsatta poz veren Haluk Bozdoğan ile Ali İlk, öyle laflar ettiler ki sormayın gitsin. Onların söylemlerine bakacak ve inanacak olursak, geleceğin yıldız camiasının TİY olacağına inanmamız gerekir. Söylemler o denli güzel. Ama gerçeğe baktığımızda ne görüyoruz?
Gerçeği baktığımızda arzu edilen gelişmelerin olmadığını görüyoruz.
Transfer dönemi 10 Haziran tarihi itibariyle başlamış olmasına rağmen kulübün hala TFF nezdinde tahtası, kapısı, penceresi kapalı vaziyette duruyor. Yara her geçen gün daha da büyüyor. Önümüzdeki yıl kuruluşunun 100. yılını kutlamaya hazırlanan bu köklü camianın neyi, nasıl kutlayacağı gerçekten çok merak ediliyor.
“Ben TİY başkanı oldum” demekle bir yerlere varılmıyor. Alırsın yanına laf dinleyen 8-10 kişiyi, yönetimi oluşturabilir, ele geçirebilirsin. Akılda olmayan kişileri de kulübün üyesi yapar, genel kurulu da kazanabilirsin. Ancak bunlar önemli değildir. Önemli olan güzide kulübümüz Tarsus İdmanyurdu’nun bugünü, yarınıdır, gerisi hikaye.
TİY camiasını hiç kimse basamak olarak görmesin, buna kimsenin gücü de yetmez. TİY, çok büyük bir camiadır. Öyle 3-5 kişinin kucağına da hiç sığmaz. Görevinizi ya layıkıyla yapın ya da geçin gidin.
Haluk Bozdoğan ile Şahin Kırbıyık’a da diyorum ki,
Baylar düşünmeden karşılıklı atışmaktan vazgeçin. Bu bilinçsiz tutumunuz kimseye fayda sağlamaz. Sadece Kulübe zarar verir. Hepsi o kadar. Kendinize gelin ve akıllı davranın.
SÖZÜN ÖZÜ
Sözün özüne geldiğimizde yine Harun Şahin Kırbıyık’a seslenmek istiyorum.
Sayın Kırbıyık, bugün için sıkıntı içinde bulunan Tarsus İdmanyurdu Kulübü’nün babayiğit ve paralı bir kişiye ihtiyacı olduğu gözler önünde duruyor.
TİY kulübünün bugün için ayağa kalkması Haluk Bozdoğan’la falan mümkün gözükmüyor.
Farklı bir zihniyet yapısı ile TİY camiasına yeniden gelmek istiyorsan buyur gel. Daha fazla zaman kaybetmeye de gerek yok. Farklı bir anlayış ile gelecek olursan sana kimse de engel olamaz.
Bu gerçeği bilmeni isterim.